Ana içeriğe atla

Türklerin Afganistana Yardımı

  

Türklerin Afganistana Yardımı

Bakan Sayın Süleyman Soylu: "Memleket zor dönemdeyken Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimiz bileziklerini gönderdi."

Evet. Afganistan'ın, Türkiye'ye yardım etmesi için önce kendinin Sovyet ve İngiliz emperyalizmin elinden kurtulması gerekti o zamanlar.. Türkiye'nin Afganistan'a yardımı kaynaklar da, belgeler de bile geçmektedir. Ayretten, Afganistan Başkanı'nın Türkiye'den etkilendiğini, Atatürk gibi devrimler yapmak istediği de. Tabii biz bu hussus değil, "Yardım" konusun da ki kaynaklarımızı kullanacağız. 

Afganistan; ingilizlerin sömürgesi durumundaydı. Ve tek barış eli uzatan Türkiye olmuştur ve Türkiye Atatürk zamanı 1919, Afganistana ekonomik ve askeri yardımlar etmiş, Afganistan'ın içinde ki "Sovyet nüfuzu" hakkında da yardım da bulunmuştur. II. Dünya savaşı'na kadar Türkiye'nin yardımları sürmüştür. 

II. Dünya savaşı'na kadar İngiliz denetiminde kalan Afganistan, sonradan Sovyet denetimine girmiş, Sovyetler Birliği tarafınca kendine bağımlı yapılmıştır. Sovyetler Birliği, Afganistan'a her türlü askeri, ekonomik yardımlar yapmakta idi. 

Tabii ki şuan savaştan dolayı ülkemize sığınan Afganlara karşı süren provokasyon ve eleştiriye karşı gayri milli hükumetimiz, Kurtuluş Savaşımıza ortak ediyor ki, bu vatanı da onların payları olduğunu iddia ediyor diyeceğim ama iddia değil gerçek. Gerçekten, ortak etmek istiyorlar. Bu hangi millette görülmüş ki, milli kurtuluş savaşına başka bir millet sırf siyasi amaçlar için o tarih değiştirilsin ve başkası ortak edilsin. 

Milyonlarca Türk genci olarak, profesörleri saymıyorum bile; hepimiz belirli kanyaklardan bulamaz mıyız? Buluruz. Kimse kimseyi kandıramaz. Evet Afganlar vatanlarını kaybetmiş olabilirler, yani onlar da afgan olmadan önce insandır, biz de öyleyiz. Fakat Suriye göçmen konusu henüz çözülememişken, Afgan göçmen sorunu çıkarmak, milletin hatta kendi partilerinin bile canına tak etmiş durumda. 

Tarih 1 Mart 1921 Türkiye, Afganistanla anlaşıp; öğretmen ve subay gönderiyor. Fakat gönderilen askeri heyeti beğenmeyen Afgan Emiri, numune alayını beğenmiyor ve subaylara güvenmiyor. Rahatlığa bakar mısınız? Türkiye savaşın eşiğin de, subay gönderiyor, subay yok ülke de biliyorsunuz ki o dönem Sovyetleri bize Aralov'u ve yanılmıyorsam Frunze'yi gönderiyor. Bu hem denetlemek için hem de Türkiye'ye askeri yardım için. Zaten bir çok dönem Afganistan Emiri, Türkiye'den "heyet" gönderilmesini talep etmiştir. Bunun belgeleri var. Türk Ordusun da Afgan Subayları yetiştirildiği, istihdam verildiği.. Sağlık alanında bile geri olan Afganistan'a doktor gönderdiğimiz.. Tüm kayıtlar da var. Ey Türk! Sen o kadar aşağlık ve parasız kalmadın.. Madem yardımla ortak olunuyormuş, biz de Afganistana ortak olalım? Ne dersiniz? Onlar milli tarihlerin de bizi geçiriyor mudur acaba?

Sovyetler Birliği Türkiye'ye ne yardımlar etti:

I- Askeri ve yardım,

II- Para ve ekonomik yardım,

III- Diplomatik yardım.

Şimdi çıkıpta kimse der mi ki, "Sovyetler bize yardım etti, Türkiye'ye ortak olsun" diye, hayır! Aksine Türkiye'de Sovyet düşmanlığı artmıştır. Türkiye II. Dünya Savaşı'nda Sovyetleri, Almanlara hammade satarak arkasından bıçaklamıştır ve ki Türkiye'de hala daha Sovyet düşmanlığı artıyor. Bunun sebebi Komünizm olacağı görüşünde değilim, ABD yanlıları Türk gençlerini zehirliyorlar. Türkiye-Sovyet ilişkisin de Türkiye komünist mi olmuş? Lenin, Osmanlı topraklarından çekilip, Osmanlı üzerinde ki haklarından vazgeçmişti ve Türkiye'ye yani Ankara Hükumetine, askeri, ekonomik, diplomatik olarak destek vermişti. Bu sonra ki Sovyet desteğini, Cumhuriyetin ilanı sonrası görmemiz mümkün.

Ah Türk; bir gün Kürt propagandası, bir gün Suriyeli Propagandası, bir gün Afgan.. Ne bu çektiğin, bir de vatanına istemedin diye suçlu ve terörist oldun! Sanki senin vatanın değilmiş gibi, Necip Fazıl Kısakürek diyor ya: Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya. 

"Türkiye" değil ismi, "Anadolu İslam Devleti" olsun artık bu vatanın adı, vatan diyecek ne kaldı Türk için? Elimiz de bol arguman var, güncel siyaset ve tarihi. Güncel siyaset bu gün ben bu yazıları yazarken, Taliban'nın, Afganistan'ın başkenti kabil'i ele geçirildiği tüm medya da yankılanıyordu. Türkiye yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya! Afganistan'a bunu yapanların, ülkeyi bu hale getirenlere hesabı sorulması şarttır ve gereklidir. Türkiye zayıf ekonomisiyle, başka bir göç dalgasını kaldıracak değildir. Hem de göçmenleri halkta istemiyor. Halk istemiyor fakat, yine de geldikleri vakit onlara su yiyecek içecek sağlıyor, bizim milletimiz böyle bir millet. Sonra ırkçı derler Türklere kendi haklarını savundular diye!

"Afganistan Emiri Emanullah Han, 1920 sonlarında veya 1921 başlarında Mustafa Kemal’e bir mektup gönderdi ve kendisinden Afgan devletinin askeri işlerini tanzim etmek üzere bir askeri heyet gönderilmesini rica etti." (1)

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!

NOTLAR:

(1) Bilâl N. Şimşir, Atatürk ve Afganistan, Ankara 2002, s.355-356.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...