Ana içeriğe atla

Mete'nin "karısını" düşmana vermesi meselesi

  

Mete'nin "karısını" düşmana vermesi meselesi

Öncelikle merhaba herkese. Mete'nin karısını askerlere oklatması ve Tung-hu'ların isteği üzerine karısını teslim etmesi konusuna bu gün değineceğiz.

Bizim tarih kitaplarımıza bile giren ve yıllarca Mete'nin hikayesini okurken karşımıza çıkan bu hadise, islamcıları bir taraftan sevindirmektedir. Afedersiniz ama Mete'ye "gavat", "ahlaksız" diyebilme cüretkarlığın da bulunan bu soysuz emperyalizmin çocuğu ya da onun bunun çocuğu olanlar bir çok Türk efsanevi liderlerini de karalamak için her şeyi yapmaktadırlar.

İslamcı-Şeriatçı Türk, kendi atalarını ata görmemekte, endülüs halifesini ata görmektedir. Bir gün rastladığım bir şeriatçı Türk "Hun, Göktürk ve diğer müslüman olmayan hatta osmanlıdan başka hiç bir devlet ve liderleri atam değildir" demişti. Üstüne katarak kendini arap soyuna bağlıyor, kendini Türk olarak gördüğü için üzüntü duyuyordu. Soylu Arap Bedevisine özeniyor, onun gibi ihanetçiliği ve pisliğini ruhuna işlenmesi için çabalıyordu. Her neyse konumuz bu değil. 

Babasını ihtilal yaparak tahttan indiren Mete'yi itaat altına almak için; Tung-hu'lar: Mete'ye baskı kurmak ve savaş çıkarmak için sebep yaratmak istemişlerdi. Bunun için Mete'den Tung-hu'lar: çok değerli atını ve karısını istemişlerdi. Çin o dönem de gücünü yitiriyordu ve Tung-hu'lar ise Hunlara denk güçteydiler. Vezirler bu isteklerin yerine getirilmemesini istiyor fakat Mete Han Tung-hu'ların isteklerini yerine getirip karısını veriyor? Sonraları zaten: toprak talebi ve Tung-hu seferi var. Fakat konumuz bu değil. Tung-hu'lara karşı Mete Han bir tür oyun yapıyordu diyor Sofi Tram Semen daha sonra aynı yazar: "Mete Hansavaş çıkabileceğini düşünmeyen Tung-hu'ları hazırlıksız yakalayarak darmadağan etti." Mete Han Tung-hu'ların isteklerini yerine getirerek oyun yapmış, toprak talebin de bunulduğunda "Mete'yi baskı altına aldık" diye düşünen Tung-hu'lar bir an da savaşla dağıltılmışlardı ve Tung-hu hükümdarı öldürülmüştü. 

Mete'nin karısını vermesinin sebebi tarihçiler tarafından çoğu kez yorumlanmıştır. Taşağıl, Mete'nin Tung-hu'ların isteklerini yerine getirmesine karşılık kitabın da: "Mete'nin bir stratejik oyalama taktiği güderek, düşmanları yenilecek hale getirdiği ya da beklediği değerlendirilebilir." demiştir. 

Shih Chi Çin İmparatorluk günlüğüne göre: "Mo-tu, bu defa da bir hatun kişiyi komşu devletten üstün tutamayacaklarını söyleyerek, çok sevdiği hatununu Tung-hu'lara verdi." (1) diyor. 

Asıl mesele aynı şeyin tekrar edilip dönüp-dolaşıp aynı şeyleri tekrar ettikleridir. 

Prof. Dr. Bahaeddin Ögel: "Şimdiye kadar geçerli olan, Mete kendi karısını oklattı, Mete kendi karısını düşmanlara verdi gibi, amatörce görüş ve anlayışlara artık bir son verilmelidir." deyip devam ediyor: "Bu sebeple bilgilerimizi, yeni ve doğru olarak, tesbit etmemiz gereklidir." (2)

Bilindiği gibi Vezirler Mete'nin karısını düşmana vermesine karşı çıkmış, Tung-hu'ları "ahlaksız, töresiz" niye nitelemişlerdir. Fakat Mete Han yine de uluslararası ilişkileri, kişilerden üstün tutmuştur. Ve zaman kazanmak ve ani baskın için de isteklerini yerine getirmiştir. Şuan ki tarih yazımı böyledir. Fakat Bahaeddin Ögel yeni bir yorum getirerek Mete'nin karısını vermesi ve oklatmasını yazan tarihçileri "amatör" olarak nitelemesi ilginçtir. Ayrıca bazı kaynaklara göre Mete'nin gönderdiği kadının sıradan bir saray kadını olduğunu belirtiyor.. 

Bu gün Mete'ye hakaret edip "gavat" diyen islamcı-şeriatçı zihniyet, Hun-Türk ahlakı sizin ahlakınızdan daha üstündür. İslamcı zihniyet elbette ki iftira atacaktır. Nasıl Türk tarihi yok saydıysa bu gün de saymakta. İlhan Arsel'in sözü ile yazıyı bitirmek istiyorum:

"Müslüman olmayan Türkü, Türk olarak kabul etmeyen ve "Türkü Türk yapan İslamdır" diyen zihniyet, İslamdan önceki Türk tarihini elbette yok farz edecektir ve nitekim yüzyıllar boyunca yaptığı gibi bugün de yok farz etmektedir." (3)

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!

NOTLAR:

(1) Ahmet Taşağıl - Bozkırların İlk İmparatorluğu Hunlar, s. 45.

(2) Bahaeddin Ögel - Büyük Hun İmparatorluğu, c.1, s. 160.

(3) İlhan Arsel - Arap Milliyetçiliği ve Türkler, s. 507.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...