Ana içeriğe atla

Lenin Türk mü? (İstanbul'un Kurtuluşu)

 

Lenin Türk mü? 

(İstanbul'un Kurtuluşu)

"Avrupa burjuva partisi, 

Türk devriminin başarısı ve

kökleşmesi için gerçek bir istek göstermemiştir. 

Tam tersine, hepsi Türk devriminin 

başarısından korkmaktadır."

- Vladimir Lenin (*)

Lenin için Türk diyenin ve Türk olduğundan şüphelenen kişinin sayısı pek az değildir. Öyle ki Lenin için: Kalmuk, Çuvaş, Tatar denmiştir. Lenin bir Türk şehrinde doğduğunu hatırlatır ve Rusya’ya bağlı Çuvaş Cumhuriyeti Yazarlar Birliği üyesi, Albina Lubimova: Lenin Türk demekte. Kendi ifadesine göre: 

"Hâlbuki Lenin’in babası İlya Nikolayeviç, damarında Kalmık kanının aktığını saklamıyordu. Bu nedenle, Çuvaşistan’da pek çok kişi, Lenin’in ailesinin Kalmık olduğunu biliyordu. Ancak, Sovyet döneminde tüm belgeler sır gibi korunuyordu. Araştırma yapmak isteyenler için arşiv ulaşılamaz bir yerdi.."

a- Vladimir Lenin-Ulyanov’un dedesinin babası, Kalmık kısmından Lukyan Smirnov’muş. (1) 

b- Lubimova’ya göre: Lenin Türk kanı taşıyor. Ataları Çuvaş Türk’ü..

c- Sovyetolog Yalçın Küçük'e göre: Lenin; Türk, Tatar ve Yahudi.

Neriman Nerimanov, Lenin'in babaannesinin Türk olduğunu söylemiş fakat ne olursa olsun soyunun Türklere dayandığı açıktır. Vikipedi bilgisinde, mensup olduğu kökenler "Rus, Kalmuk, Tatar, Yahudi, Alman, İsveçli" gösterilmiştir. Bilindiği üzere: Kalmuk ve Tatarlar Türktür. Bunun için ayrıca bir kaynak belirtmemi istiyorsanız kaynak veririm. Çünkü Rusya bölgesinde ki kurulmuş devletler ile halk zaten Türktü. Yahudi dedikleri: "Kızıl Yahudi"dir, "Kızıl Yahudi"ler soyca Hazar Türklerine dayandığı sıkça kitaplar da işlenir. En önemli ve ilginç nokta: Leon Troçki'nin de kökeni bu soya dayanmaktadır.

V. Lenin ile Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan ile arasında bir hatıra:

Z. Togan: "Efendim, siz Tatar Türk'sünüz değil mi?"

V. Lenin: "Ben hayatım boyunca sınıf sorunlarıyla uğraştım, etnik sorunlarla değil. O nedenle sorunuz beni pek ilgilendirmiyor."

Mesela:

a- Akim Arutyunov: “Eğer dikkatlice bakarsak Ulyanovların yüz hatları, elma kemikçikleri, göz şekli Tatarlara benzediğini görürüz."

b- Prof. d’Encausse: "İlya Nikolayeviç Ulyanov, Kalmık Babası gibi Lenin de belirgin Asyalı özelliklerini, özellikle de çekik gözlerini, Kalmukların yaşadığı Astrahan’da evlenen Tatar asıllı babaannesine borçludur.” 

c- Tafayev: "Lenin’in yüz hatları Türklere benziyor."

deniyor ve Albina Lubimova şöyle devam ediyor:

"Rus Çarları Çuvaşları Hıristiyan dinine döndürmek için, her yerleşim yerine, aynı zamanda Rus misyoneri olan toprak ağaları atadı. Zamanla birçok yerleşim yeri kendi köklerini terk etmeye başladı. Lenin’in dedesi Nikolay Vasilyeviç Ulyanin’in yaşadığı köy de istisna olmayıp Çuvaş köklerini terk etti ve kendilerine Rus demeye başladı.

Lenin’in ailesi, Ulyanovların baba tarafından Çuvaş olduğu ihtimali çok güçlü."

Lenin'in babası İlya ilk Çuvaş okulunun kurucusu ve Çuvaş alfabesinin de öncüsüymüş. (2) Çuvaş bilim adamı İvan Yakovlev'le de sıkı dost imişler. Biz burada tabii; Türk olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz, kalmuk ya da çuvaş olduğu fark etmez, sonuçta yine Türk olacaktır. 

Fakat Kurtuluş Savaşı sırasında irtibat içinde olduğu Kemalist yönetim, 1931'de Maarif Vekaleti tarafından basılan "Tarih" adlı kitabın 4.cildinin 6. sayfasında: "Ruslaşmış bir türk ailesinden gelen Lenin (asıl ismi Viladimir İlyiç Ulyanof) adlı bir adamın azim ve iradesile, o ana kadar yalnız nazariyatta kalan komünizmin hayatta tamamile tatbikına girişildi." denilmektedir. 

Bu kitapların yazarları arasında: Yusuf Akçura, "Andımızın" yazarı Dr. Reşit Galip, Atatürk'ün manevi kızı: Afet İnan ve Sadri Maksudi Arsal'da vardır. Ve bu  yazarlar arasında ismini zikremediğim bir yazar daha var Lenin ile yakınlığı bilinen fakat yanlışık olmasın diye farklı bir isim zikretmek istemem. Ayrıca bu kitaplar Atatürk tarafından incelenmekteydi. 

Mesela bu "Ruslaşma" hikayesiyle ilgili bir yazı sunmak isterim: "Rus Çarları Çuvaşları Hıristiyan dinine döndürmek için, her yerleşim yerine, aynı zamanda Rus misyoneri olan toprak ağaları atardı. Zamanla birçok yerleşim yeri kendi köklerini terk etmeye başladı. Vladimir Ulyanov-Lenin’in dedesinin yaşadığı köy de istisna olmayıp Çuvaş köklerini terk etti ve kendilerine Rus demeye başladı." deniliyor.

Ayrıca Türkçü önderler ile temasta olduğu da bilinmekte, birkaçı: Yusuf Akçura, İsmail Gaspıralı, Ayaz İshaki, Zeki Velidi Togan, Sadri Maksudi Arsal. Sosyalist-Komünist Türkçü Yöneticiler: Mirsaid Sultangaliyev, Neriman NerimanovTurar Rıskulov diye liste uzayıp gitmekte. Yusuf Akçura, Lenin için "Kahraman" diyor. (3) Ayrıca Akçura'nın, Komünistler iktidar olmadan önce Lenin ile görüştüğü de bilinmektedir. 

İstanbul'un Kurtuluşu

Lenin'in "Osmanlı" ve "Türkiye" ve "Türklere" karşı tutumu da hayli ilginçtir. Maarif Vekaletinde bu konular hakkında ayrıntılı bilgiler mevcuttur. Brest Litovsk antlaşması ile Lenin, galip devlet olarak "Osmanlı" üstünde ki tüm haklarından vazgeçmiştir.

Doğan Avcıoğlu: "Komünist Devrim, Türk milliyetçileri için bir kurtuluş müjdesi getirmek bakımından büyük önem taşımaktadır.

Sovyet Devrimi, Türkiye'yi büyük tehlikeden kurtarmıştır." (4)

Atatürk'ün en yakınlarından: Falih Rıfkı Atay: "Tuhaf kader cilveleri vardır. Eğer Lenin, Çarlığı yıkmasaydı ve Rusya zafer gününe erişse idi, İstanbul Rus olacaktı. İnsanın acaba  bir İstanbul köşesine Lenin'in büstünü koysak mı diyeceği gelir."

TBMM Hükûmeti Dışişleri Bakanı, Yusuf Kemal Tengirşenk: "Rusya'da öteden beri bizim gerçek düşmanımız, Çarlık Rusyası ve Ortodoks Kilisesi idi. Ayasofya'nın hilâlini indirip yerine haçı koymak, bu kilisenin en büyük emeli idi. Lenin, bu iki kurumu, yâni iki büyük düşmanımızı  yıkmaya ahdetmiş ve yıkmıştı."

Atatürk'ün "Komünist düşmanı" olduğu konusunu "Komünizm Türk Dünyasının En Büyük Düşmanıdır!" yazım ile "İngiltere Sovyet Tehdidi Dolasıyla Yunanistandan Desteğini çekti!" adlı yazım da işledim.

Lenin'in bir kaç sözü

"İngiltere, Türk topraklarını derhal ve kayıtsız şartsız terk etmelidir."

"Türkiye'nin paylaşılması için yapılan gizli antlaşmalar açıklanmalıdır."

"Kapitalistler Türkiye'nin yağmalanmasından vazgeçemezler.."

"Türk halkı ve onun hükümetine en içten dileklerimizi bir daha ifade elmemize izin veriniz." (7 Ocak 1921)

"Türkiye, emperyalist devletlerce yağma edilmeye öyle bir şiddetle karşı koydu ki,  emperyalistlerin en kabadayısı bile elini ondan çekmek zorunda kaldı.."(28 Şubat 1921)

"Tahtından indirilmiş Çarın imzaladığı ve devrilmiş Kerenski hükümetinin onayladığı, İstanbul'un ele geçirilmesine ait gizli antlaşmanın yırtılarak yok edildiğini bildiririz. 

Rusya Cumhuriyeti ve Hükümeti, Halk Komiserleri Konseyi, başkalarına ait olan toprakların gaspedilmesinin şiddetle karşısındadır. İstanbul, Müslüman Türklerin elinde kalmalıdır." (20 kasım 1917)

En son bu alıntıyı yaparak bu konuyu burada noktalıyorum:

Mustafa Kemal Paşa, tabii ki Komünist değildir. Ama görülüyor ki iyi bir teşkilatçı,  kabiliyetli bir lider, milli burjuva devrimini idare ediyor.  

Bizim sosyalist devriminin önemini anlamış olup, Sovyetler Birliği'ne olumlu davranıyor. O, işgâlcilere karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. 

Emperyalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla silip süpüreceğine inanıyorum. 

Halkın ona inandığını söylüyorlar.  Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte sizin işiniz budur.  Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz.  Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız..

İngiltere onların üzerine Yunanistan'ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de sürüyle memleket saldırttı. Sizi ciddi işler bekliyor. Yoldaş Frunze bugünlerde Ukrayna Cumhuriyeti adına Ankara'ya gidecektir. Herhalde onunla Türkiye'de karşılaşacaksınızdır.

Türkler, kendi millî kurtuluşları için dövüşüyorlar. Askerlik işini de bildiğiniz için, işte bu sırada Merkez komitesi sizi oraya elçi olarak seçti. Emperyalistler, Türkiye’yi yağma ettiler. Hâlâ da ediyorlar. Ama sabır bardağı taştı."

- Lenin’den, Aralof’a (1 Eylül 1920)

Ve Sovyetler Birliği, Lenin döneminde; Misak-ı Milli sınırlarını (batum hariç) tanıyan ilk tanıyan devlettir. (16 Mart 1921, Moskova Andlaşması, 1. maddenin 1. fıkrası ve 2. madde)

Herhalde daha fazla örnek vermeme gerek yoktur. Atatürk: "Türkiye Lenin'in 'Türkiye' için yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini unutmayacaktır.Kürsüden defalarca söyledim ve tekrar ediyorum. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki dostluk bağımsızlığımızın temel taşıdır." dediğini de unutmamak gerekir. 

V. Lenin, Kemalistleri "Türk Ekimciler" diye nitelemiş ve daha sonraları Sovyetler Birliği "Türk Devrimini", "Ekim Devrimi" ile birlikte "Dünya Devrimleri"nden kabul etmiştir. (5)

"Türkiye’nin “burjuva Türk devrimini”, Ekim Devrimi’yle ve diğer devrimlerle birlikte,“dünya devriminin halkalarından biri” olarak kabul eder." (Komünist Enternasyonal Programı, 1928 ,s.29.)

Sonuç

Sovyet Devrimi "Türkiye"yi rahatlatmış ve Türkiye'yi gerçekten de kurtarmıştı. Fakat Lenin'in Türkiye'nin Cumhuriyet döneminde ki politikası nasıl olurdu? O bilinmez ve bilinmeyecekte. Tabii ki bu yazım da Lenin'in "Türk" olduğunu yeterince kaynaklarla ispat etmeye çalıştım. Size sunduğum bir kanıtta "Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri"nde ki bir yazıydı. Bu önemli bir kaynak olmakla birlikte Lenin melez olsa dahi yine soyunda yine Türklük vardır.

Üstte ki "İstanbul'un Kurtuluşu" adlı başlıkta ki yazım da, Lenin hakkında ki Türk yazarlardan naklettiklerim ve Lenin'in sözlerini alıntıladım. Bunlar önemlidir. Ama kimse bunları biliyor diye Komünist olacak da değil. Yazacak o kadar şey varken biz emeklemekte yetiniyoruz, Türk Tarihine ayıp. İdeolojik sapkınlıklar "Türk Tarihi" araştırmalarını ve yayınını geri de bırakıyor..

Bunu muhtemelen yayınlayacağım tarihi 6 Ekim 2021'dir. 6 Ekim İstanbul'un Kurtuluş Tarihi, bu yazımı İstanbul'un bu gün Türk kalmasın da katkısı olan V. Lenin'e ithaf ederken, İstanbul'un Kurtuluşunu İstanbullu bir Türk olarak sevinçle ve hüzünle kutluyorum.

Şehitler ile Atatürk ve Silah arkadaşlarına minnettarız, ruhları şad olsun.


NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!


NOTLAR:

(*) V. Lenin - Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtuluş Savaşları, s. 37.

(1) "Çuvaş tarihi uzmanı Anton Osipoviç Smolin, “Lenin” adlı bir kitapta yer alan bilgileri hatırlatarak, kitabın yazarı Akim Arutyunov’un, birinci cildin ‘Vladimir Ulyanov’un Soy Ağacı’ kısmının ikinci bölümünde, Astragan Arşivleri’nde bulunan belgelere atıf yaptığını belirtiyor." İlhami Yangın - Lenin Türk mü?, Yayın Tarihi: 30.09.2009. (Son Erişim: 05.10.2021)

(2) Soner Yalçın - "Yoksa Lenin Türk müydü?", OdaTV, Yayın Tarihi: 11 Temmuz 2009. (Son Erişim: 5 Ekim 2021.)

(3) Kemal Şenoğlu - Yusuf Akçura Kemalizmin İdeoloğu, s. 34.

(4) D. Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi, cilt 2, s. 437.

(5) Halit Kakınç - Sultangaliyev Ve Milli Komünizm, s. 79. Komünist Enternasyonal Programı, 1928, s. 29.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...