Ana içeriğe atla

play.txt

   

play.txt

"Cumhuriyet" birilerinin bildiği gibi gökten inen Şeyhlerle, Hocayla değil bizzat Türk umuduyla, Türk kanıyla kurulmuştur. 

***

Cumhuriyete artan saldırılara rağmen Cumhuriyet bayramı ve diğer Milli bayramlarımız daha çok çoşkuyla kutlanıyor. 

Çünkü Türk ancak tehlikeye düştüğü zaman kafasına jeton düşüyor..

***

Orhun Yazıtlarından bu güne kadar süren uyarılara rağmen Türk hâlâ tatlı uykusunda uyumaya devam ediyor. Türk Yazıtları ile Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinde ki "uyarıları" dikkate almayanlar bu tatlı uykuya devam etmektedir. 

Atatürk'ün "Birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır." sözünü unutmuş gibisin Türkiye!

***

Cumhuriyet öyle kolay var olmadı..

İşgal edilmiş bir Türk vatanı.. 

Soykırıma uğratılmış Türk Milletinin haykırışları,

Türk milletinin sel gibi akan kanları ve Milliyetçilik ruhu ile var olmuş bir Cumhuriyet..

***

Çin Devrimi: Önce isyan ve savaş sonra Devrim.. (İlk Çin Milliyetçileri, sonra Milliyetçilerle birlikte Japonlarla savaş ve yine Milliyetçilerle savaş devam etti.)

Bolşevik Devrimi: Önce devrim sonra savaş.. (Dış Cephe, İç Cephe: Bolşevik karşıtı isyancılar)

İngiliz Devrimi: Önce savaş sonra devrim.. (İç Savaş: Kralın Ordularına karşı)

Amerikan Devrimi: Önce devrim sonra savaş.. (Dış cephe)

Fransız Devrimi yapılırken Fransız vatanı işgal altında değildi. Fakat içte karışıklıklar ve isyan hakimdi. Kralcılar ile Cumhuriyet yanlıları savaşıyordu. 

Savaşın ve Devrimin bir arada yaşandığı bir Devrim: Türk Devrimi..

İç cephe'de: Kürt, Ermeni, Çerkes-Abhaza, Gürcü, Rum isyanları,

Dış cephe'de: İngiliz, Fransız, Yunan, Ermeni, Gürcü devletleri,

bir yandan, Sultanın kurduğu Kuvâ-yi İnzibâtiye (Halifelik Ordusu) ile çarığı bile olmadan savaşan bir ordu..

***

23 Nisan'da Meclis açıldı. Aslında Türkiye'nin kuruluş yılı 1920'dir. Cumhuriyet 1923'de ilan edilse de 1920'de ki Meclisin açılışıyla başlatabiliriz.

***

30 Ekim 1918’de Osmanlı İmparatorluğu I.Dünya Savaşından Mondros Antlaşması ile geri çekildi. Mondros Antlaşmasını, Sevr antlaşması izledi. 

İttifak Devletleri savaşı kaybetmiş ağır şartlar içeren antlaşmalar imzalamıştı. Osmanlı'da bundan biriydi. Öyle ki antlaşmaya göre:

- Zorunlu askerlik kalkacak.

- Ordu sınırlandırılacak. (Antlaşma öncesi ordunun mevcudu: 400.000 Antlaşma sonrası: 50.000’in altına düştü.)

- Jandarma, İçişleri Bakanlığına Bağlanacak.

- Harbiye Nezaretinin (Savaş Bakanlığının) bütçesi kısıtlandı. 

Fakat bu ülkeyi bu hale getiren üç paşalar olarak bilinen: Enver, Cemal ve Talat Paşa, Alman denizaltısı ile kaçtılar. 

Cumhuriyet, 30 Ekim'e tepki olarak 29 Ekim'de kuruldu.

***

Tarih okurken en çok şunu sezdim ben; tarihçilerimiz ne yazık ki taraflı davranıyorlar. Acaba niye? Neyden korkuyorlar? İşte bu bilinmiyor ve bizi konuşamaz hale getiriyor öyle ki bilipte konuşmayan kişiler de en büyük suçludur. 

Öyle ki bazı bilgileri de çarpıtıyorlar ya da açık olan bir şeyi bile farklı şekil de nakledip kendi kafasında ki kurdukları şeyleri desteklemeye çalışıyorlar. Her neyse..

***

Cumhuriyet bayramımız her gün kutlu olsun!

- Burak Yabgu (25 Ekim 2021)


rank.exe ➡️ ⬛️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️⬜️

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık