Apo'nun Kardeşi

Apo'yu herkes tanıyordur herhâlde, kendisi PKK lideridir. Kardeşi de PKK'yı yönetmiş, askere silâh sıkmış biridir. 

Wikipedi'de gezerken gözüme çarpan bir şey oldu. Araştırdım ve öğrendim ki, 2019 Ara Yerel Seçimleri'nde konuşan Öcalan'ın kardeşi için o gün ki gazeteler şöyle manşetler atmış:

"Osman Öcalan, Emniyet'in: arananlar listesi'nde yok"

"Savcılık: Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılması 'ifade özgürlüğü"

Öcalan Gâvurun Wikipedi'sinde bile PKK örgütünün kumandanı olarak geçiyor, fakat bizim medya
'mız ve diğer devlet adamları tarafından "bilinmiyor" ?

Haksız yere seçimi iptal edilip, mazbatası alınan İmamoğlu'na karşı 2. seçimde kazanamasın diye Osman Öcalan TRT'ye çıkarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi resmî kanalında konuşmuştur. 

Bunun üzerine insanlar büyük tepki vermiş ve İmamoğlu'na karşı yapılan haksızlıklardan dolayı; AKP seçmeni bile Sayın Binali Yıldırım'a oy vermek yerine, Sayın (geleceğin devlet başkanı) Ekrem İmamoğlu'na oy vermiştir. İmamoğlu'na verilen oy, haklılığın, kızgınlığın, kandırılmışlığın, huzur isteyenlerin oyu'dur. 

İyi Parti bu duruma sessiz kalamayıp önerge sunmuştu:

"Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'ın TRT'ye röportaj vermesi sonrası İyi Parti tarafından TRT'nin yayın politikasının araştırılmasına ilişkin TBMM Başkanlığı'na verilen araştırma önergesi, AKP ve MHP'nin ret, HDP'nin çekimser oylarıyla reddedildi." (T24)

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu konuyla ilgili şöyle bir açıklama yaptı:

"Kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum." (T24)

Tabiî gelen tepkiler az-buz değildi.

Birileri çıkıp "CHP-HDP" ortak diye bağıranlar, kendileri Öcalan'la niye ilişki içerisindeydiler? 

***

Mektup mevzusu, iktidar mücadelesi:

Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başkanı, Recep Tayyip Erdoğan:

"Burada aslında bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında tabii HDP-PKK kanadında yaşanan bu savaş, tabii Öcalan ve Demirtaş noktasında da ciddi bir iktidar mücadelesine doğru bir kayma gösteriyor. Hatta daha ileri dağ da bu mücadelenin içerisinde. Ben bunu biraz daha ileri taşıyorum, Avrupa’da. Öcalan, iktidarını bunların hiçbirine kaçırmak istemiyor. Bununla ilgili de çok sert açıklamaları var." (Sözcü) Bu eski bir konuşma.

Şimdi ise yeni konuşmalara bakalım:

Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başkanı, Recep Tayyip Erdoğan:

"Edirne'deki en büyük hesabı İmralı'dakine verecek; kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var." (T24)

"Selahattin Demirtaş'tan Erdoğan'a soru: Öcalan'ın ne dediğini nereden biliyorsun?

Demirtaş, Erdoğan'ın sözlerini ise "basit bir seçim hesabı" sözleriyle yorumladı." (SonDakika)

Ve hâlâ mektûp krizi sürüyor, İmamoğlu ve halkta o mektup bir travma yaratmış, bu belli.

"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik 

"Utanmadan bana mektup yazıyor" sözlerine teröristbaşı Abdullah Öcalan'dan alınan mektubu hatırlatarak karşılık verdi. İmamoğlu, 

"Benim mektubum utanılacak bir mektup değildir. 31 Mart seçimlerinde cezaevinden rakibim (Binali Yıldırım) lehine istenen mektup utanılacak bir mektuptur" dedi." (Haberler)

Dünden bu güne güncel siyaset, aynen böyle.

Bir çok şey yapılıyor, milletin hasas noktasına dokunuluyor fakat bu unutuluyor..

İktidar Öcalan'dan,

Muhalefet Demirtaş'tan yana,

peki ya siz?