Ana içeriğe atla

Askeri'nin Kazıkları

  

Askeri'nin Kazıkları

Öncelikle tüm okuyuculara selam olsun. İyi okumalar dilerim. Fakat bu yazı tamamen, başımı ağrıtacak türden olabilir. Çünkü Askerî malûm hâlâ 15 Temmuz'dan sonra bile güçlü bir konumda hakları elinden alınsa da İktidar tarafından. Fakat askerî bize ne yaparsa yapsın biz hakkımızı savunamıyoruz. Çünkü askerî! 

Askerîye'ye saygım sonsuzdur. Askerliğimi yaptım bitirdim. Yani askerîye bir saygısızlık yapmak değil o saygısızlığı yapmak aklımın ucundan bile geçmez. Çünkü ben tam bir militaristim. Fakat bu hakkımı savunamayacağım anlamına gelmez.

En büyük kazığı askerî'nin bana oldu. Bize oldu. 2019'un kasım ayların da askeri ile ilgili İstanbul/Sütlüce'de ki Askerîye gittim ve durumumu sorguladım Fakat sonra öğrendim ki "Yoklama kaçağı" olarak düşmüşüm ve para cezası kesilmiş. Hiç bir mail, sms atılmadığı, aranmadığı hâlde (gerçi telefonum yoktu. Bu da benim suçum değil, devletimizin suçu yani askerinin suçudur!)  para cezası kesilmesi de ilginçtir. 

Sonra Coronavirüs (Covid-19) çıktı. Ertelendi dendi. Sonra Corona varken ben askerîye gelip gidiyordum onca kişinin arasından Corona var mı yok mu o bile bilinmez ama siz askerî sütlüce de ki şubenize gidip geldiğim hâlde yine de bu para cezasını kesmeniz ilginçtir. Sütlücü bana ters olmasına rağmen oraya gitmek için 50 tl'ye yakın para harcıyordum her ay 2 kere gittiğimi düşünürsek, bir fakir ailenin çocuğu olarak baya bir para harcamışımdır. Bana kestiğiniz şu "para cezasını" buna sayarsınız,

Milletin zengin çocuğuna gelince kıyak yapıyorsunuz. En iyi bölükler de kebâp gibi askerlik yapmalarına izin veriyorsunuz. Biz fakir anadolu çocuğuna gelince PARA CEZASI KESİYORSUNUZ kimin tarafındasınız acaba? Haklının mı haksızın mı? 

Bunu göstermenin tam vakti! 2021'in Ocak ayıunın 28'inde askere gitmiştim, ondan bir kaç ay önce ertelenmişti. Resmî evrağınız da görmüştüm. Ayrıca bir sürü gazete de bunu yazmıştı. Bakınız: "Askerlik görevi için 23-25 Kasım tarihlerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı emrine sevk edilmesi planlanan yükümlülerin sevk işlemleri 22-24 Aralık 2020 tarihlerinde gerçekleştirilecektir. 22-24 Aralık tarihlerinde sevk edilmesi planlananların sevk işlemleri de 26-28 Ocak 2021’e ertelenmiştir. Erteleme sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı emrine sevki planlanan ve ilk planlamada 22-24 Aralık tarihlerinde sevk edileceği açıklananları kapsamaktadır." Sözcü Gazetesi, 08 Aralık 2020. Ve Milliyet gazetesi, Sabah, Hürriyet hepsinde var. 

Jandarma'da ertelenme olmuştu. Daha önce Kasım ayında askere alacaktınız. Fakat Sütlücüye yeniden gittim fakat ertelendiğini söylediniz. Ben askerden kaçmıyorum ama size galiba para lazım ama biz o bedelli askerlikle 1 ay yapan çocuklar gibi paramız yok, hani onları çok seviyorsunuz ya!

Siz bizi askere göndermiyorsanız, biz nasıl suçlu çıkıyoruz? Hem askeri ertelendi dediniz, İstanbul valisi o gün bana "Askere gidiyorsunuz" vs diye tebrik, hayır mesajı çekti ve yine sütlücüye gittim, askerlik vazifeme aşk ile koşup, askerî de durumumu sorguladım. Fakat siz askerî, henüz gitmeyeceksin dediniz. Oyun mu bu? Yani sırf para cezası kesmek için mi yapıyorsunuz. VATAN AŞKI İLE ASKERÎ GÖREVİNİ YAPAN ÇOCUKLARA NİYE BÖYLE YAPIYORSUNUZ? 

Sayın İçişleri bakanımız Süleyman Soylu'ya da mesaj çektim fakat yanıtlamadı. Eminim ki sayın bakan benle konuşursa beni ve sinirimi anlayacaktır. Süleyman Soylu bakanımız da devlet yönetirken devletine, vatan sevgisine laf edenlere nasıl sinirlenip ağzının payını veriyorsa, benim de bu cezayı hazmedemeyip, vatan severliğinden dolayı sinirlenen bir çocuk olduğumu fark edecektir. Ve de haklı olduğumu ona kanıtları ile kanıtlayacağım. 

Askeri Sütlücü de kayıtlar var. Eğer çıkarırsak görürsünüz. Tek istediğim o askerî cezasının haksız olduğunu ispatlamak ve kendimi temize çıkarmaktır. Yoksa parayı ödemekte hiç bir sıkıntım yoktur. Fakat bu cezayı da ne Askerî'de/Sütlüce'de söylemişlerdir ne de bu cezayı bildiren bir mail, sms ve ya BİLDİRİM yapmışlardır. Siz bildirmiyorsanız ben nereden bileyim hâşâ yarabbi ben Allah mıyım?

Bu mektûb nitelikte ki yazım da kesinlikle askerîye bir suçlama ve ya hakaret vesâire yoktur. Askerîde de her zaman astlarıma üstlerime saygı duyup takdirle görevimi bitirmiş ve evime dönmüşümdür. 

Tüm şerefli bir şekil de görevini ifâ eden Türk silahlı kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı personellerine teşekkür ediyorum. Tüm komutanlara teşekkür ediyorum. Vatanımız için çabalayan tüm komutanlara da vatan aşkı ile selamlıyorum. 


Bakınız:


Anlattığım konu tam da işte bu! Kayıtlara bakabilirsiniz. Zorla askere çağırıyorsunuz ama oraya kadar gelecek param var mı yok mu onu düşünmüyorsunuz.

Askerliğimi sorgulamam için, Sütlücüye gitmek için para lazım.
Askere gideceğim eşya almam lazım en azından temel ihtiyaçlar onlara para lazım.
Minibüse binip en azından otobüse/uçağa gitmek içinde para lazım.
Otobüse ve uçağa binmekte para?
Oradan teslim olacağım yere gitmekte para.
Peki ya söyleyin, zorla askere alıyorsunuz, niye ihtiyaçlarımızı karşılamıyorsunuz?

Çok para harcıyorsunuz, biraz da bize verin mi demek istiyorsunuz yoksa.. Neyse! Fazla şey yapmıyım. Malûm siz askerîsiniz, ben vatandaşım, siz anama da sövseniz, zorla aşı da yaptırsanız haklısınız!








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...