Ana içeriğe atla

Mustafa Suphi cinayeti ve Atatürk: Yalan, iftira, ahlaksızlık.

Mustafa Suphi cinayeti ve Atatürk: Yalan, iftira, ahlaksızlık.

Mustafa Suphi, Mirsaid Sultangaliyev’in genel sekreteriydi ve ilk Türkçü partiyi kuran da o’ydu. Türkiye’deki ilk Komünist partisinin kurucusu da o’ydu.

Mustafa Suphi, tarihin anlaşılmaz bir simasıydı. Onun hakkında ki çarpıtmalar ve onun yolundan gidenler onun fikrine ihanet ettiler.

Suphi “Türkçülük” fikrinden döndüğü için ona “dönek” dediler. Komünist diye laf ettiler.

Fakat o, Türkçülükten dönmemişti. Türkçülüğü başka bir fikirle harmanlamıştı.

Yoldaşı ve yardımcısı olduğu Mirsaid Sultangaliyev, Millî Komünizmin temellerini atan kişiydi.

Mustafa Suphi, hem Türkçü hem Komünistti ve Turancıydı. (1) Onun hayatındaki ufak detaylardan bile bunu görebiliyoruz.

Türk komünistlerinin başı olan yoldaş M. Suphi, sürekli takip edilmekten huzur bulamadı. Ben, MustafaSuphi ve yoldaş Firdevs –bizler milliyetçi üçlüydük…” 
- Sultan Galiyev (2)

Daha sürgün yıllarında bile, Sinop’tan kaçıp, Bakü’ye geldiğinde orada bir Türkçü parti kurmak istediğini söylemiş. (3) Galiyev’de aynı şekilde onun için “Bakü’ye geldikten sonra, kendisini tamamen Türklük işine vermiş bulunuyor” (4) gibi bir söz söylemesi aslında doğal. Bakü’deki işi TKP’yi kurmaktı.

Attila İlhan, Mustafa Suphi için “Türkçü” der ve onu Türkçülüğün ünlü simalarından Yusuf Akçura ile Ziya Gökalp’le bir tutar. Bunların arasına, Atatürk ve Galiyev’i de katar.

Aslında Suphi’nin yanı her zaman Türkçülerin yanındaydı. Millî Meşrutiyet Fırkası’ndayken yanında Ahmet Ferit Tek ve Yusuf Akçura vardı.

Sonra Ethem Nejat.. O’da bir komünist idi. Millî komünistti. TKP’nin kurucuları arasındaydı. O’da Türkçüydü.

Attila İlhan, Halit Kakınç ve Hakan Reyhan, Mustafa Suphi için “Türkiye’nin ilk sol milliyetçilerinden biri olarak kabul edebileceğimiz”i belirtir. (5)

Atilla İlhan şöyle der:

Gerçekte Türkçülük; Gaspirinskiy’den (Gaspıralı) Molla Nur Vahidof’a, Validof’dan Sultan Galiyef’e, Mustafa Kemal’den Ziya Gökalp’e, Mustafa Suphi’den Şevket Süreyya’ya, Türklerin tam bağımsızlıkçı antiemperyalist halk cephesiydi. Bunu böyle saptamadıkça, Türkçülüğü çıkarları için kullanmak isteyen ecnebinin tuzağına düşülür. Düşülmüştür de!.” (6)

Suphi, Galiyev’in yardımcısıydı. Galiyev ise Millî Komünizmin ideologuydu. O kuramı o geliştirmişti.

Suphi o gün katledilmeseydi, Galiyevist çizgi içerisinde girecekti TKP. Farklı bir TKP görecektik. Kendi millî TKP’mizi..

TKP, dış çizgilerin değilde, Türk çizgisinde olacaktı! Maoist, Stalinist değil. Galiyevist olacaktı.

Attila İlhan diyor ya: “Türkiye’nin gerçek sosyalist sol’u TSP’den TİP’den beri -ben ne söylüyorum be, Mustafa Suphi’den, hattâ Sultan Galiyef’den beri- ulusal, tam bağımsız ve özgürlükçü bir sosyalizmi savunmaktadır.” (7)

Suphi katledikten sonra, Galiyevizm “Ulusal fikirler taşıdığı gerekçesi” ile “Burjuva Milliyetçiliği” diye reddedilmiştir. Bir daha da Türk solu içerisinde yükselememiş ve Türk/Türkiye komünizmi asla Türk olamamıştır! (8)

Ayrıca Suphi’nin ölümü, Galiyev ile Atatürk’ün irtibatını da koparmıştır. (9) Bu da büyük Türkiye, Türkistan, Türkçülük ve TKP ile Ulusal Sol’un büyük kaybı olmuştur.

Türkiye’deki Millî Hareket, Galiyevizm’den etkilendi. Atatürk’ün ne kadar etkilendiği bilinmese de, etkilendiği açık ve nettir. Aslında Galiyevizm’in yani Millî Komünizmin Kemalist hareket için tavrı nettir, Kemalist hareket haklıdır, direnişçidir, ulusalcıdır, özgürlükçüdür ama komünist değillerdir çünkü adamları orada yoktur.

Millî Komünizm, Kemalizm hareketini Doğu halklarını etkileyen bir devrim olduğunu ve Atatürk’ün de “başı” olduğunu söylemişlerdir. Turar Rıskulov, Neriman Nerimanov ve Galiyev bunlara örnektir.

Meselâ Millî Komünizmin ideologu Galiyev’den, Lenin Türk hareketi ve durumu hakkında bilgi istemiştir. Galiyev’de Atatürk için “Mustafa Kemal’in, koyu bir vatanperver ve kuvvetli bir lider olduğu, ancak ihtilalci devrime inanmadığı” şeklinde ifâde etmiştir. (10)

Galiyev’in yardımcısı Suphi, Türkiye için ne kadar önemli olduğunu anladınız mı? Galiyev ile bağları kopan bir Türkiye, Ruslarla olan bağlantılarında da, zayıflık olacaktı.

Galiyev’de aynı şekilde kaleme aldığı yazısında bunu dile getiriyor. Çünkü Galiyev, TKP sayesinde bağlantı kuruyordu; anadolu’daki solcularla ve Ankara hükûmetiyle.

Galiyev Suphi’nin ölümünden yara almış, çok üzüntü duymuştur. Fakat en dikkat çekici nokta, Bolşeviklerin sessiz kalmasıdır.

Galiyev’in Suphi hakkındaki şiiri:

Mazlum milletlerin önünde İz,

ardında dikiz Sosyalist Turan’ın müebbediydi.

Enerjetik materyalizmdi doğu pınarlarından akan

Çöküşün kucağında kutlu diriliş

Örtü ve gizleme çabasına tınmayan ışık” (11)

Ayrıca bu olay en çok Stalin’in hoşuna gitmiş ona yarar sağlamıştır.

Türk olmayan “Türk solu”, Mustafa Suphi’nin kemalistler tarafından katledildiğini ileri sürmekteler. Fakat bunun gerçekliği tartışılır olduğu hâlde birtakım sağcı çevreler de, örneğin Derin Tarih adlı derginin Eylül 2019'daki sayısında “Solun Kemalizmle imtihanı” kapağıyla, Suphi’yi kemalistlerin katlettiğini öne sürmüştür. Kemalizme yönelik bu saldırı o günümüze kadar her türlü ayrıcılıklarıyla sürdürülüyor.

Öyle ki bu dinci/osmanlıcı/islam milliyetçisi sağcı kesim, Mustafa Suphi’yi ellerinden gelse kendileri katledecek kadar, komünizm düşmanı oldukları hâlde, laf etmeleri de ilginç.

Özgür Erdem Suphi’nin öldürülmesiyle ilgili şöyle diyor:

Ancak Suphi ve beraberindeki 15'ler Mustafa Kemal’in davetiyle Kurtuluş Savaşı’na katılmak için Anadolu’ya geçtiğinde tıpkı Nerimanov, Rıskulov ve diğer Milli komünistler gibi Stalinci bir komploya kurban gider.” (12)

Suphi’nin öldürülmesiyle ilgili 3 olanak sunuluyor:

— Kemalistler,

— Stalin emriyle,

— Enver’in emriyle.

Bu üçü için ihtimal ne kadar yüksek olsa da, aslında bir Enver Paşa’nın 24 Nisan 1921 tarihli mektubu her şeyi değiştiriyor:

“..Komünist Partisi Reisi Suphi Bey, Bakü’de aleyhimde olduğu için biçareyi Trabzon’da evvela karla, tükürükle hamallar epeyce ıslattıktan sonra bir motorbotla Batum’a iade etmek üzere yola çıkarmışlar.

Hâlbuki yanında yüz yirmi bin Rus altını olduğundan kendisini zanlarınca yolda öldürmüşler paralarını almışlar. Maamafih bunu benim için yaptıklarından memnun olduğumu ve başkasına söylememelerini tembih ettim. Bence düşman da olsa, madem ki Müslüman, böyle olmamalıydı. Fakat ne çare, yazılan çekilirmiş.

Murat Bardakçı bu mektubu şöyle ifâde ediyor:

Mustafa Suphi’nin “kendisinin aleyhinde bulunduğu için öldürüldüğünü” iddia eder ve “bunun kendisi için yapılmış olmasından dolayı memnun olduğunu” yazar.” (13)

Turancı Sosyalist Ethem Nejat” adlı kitabın yazarı Yunus Yılmaz, bu işin içinde Bolşeviklerinde olduğunu söylüyor. Çünkü amaç, Galiyev ile Atatürk’ün arasındaki bağları koparmaktı.

Bu da Stalin’in istediği şeydi. Bu açıktı. Stalinle aralarındaki anlaşmazlıklar açıktı ve Galiyev’inde arası Stalinle o zamana kadar pek iyi sayılmazdı.

Rusya’daki komünizm, ırkçılığa mı bürünüyordu? Galiyev “Rus komünistliğinin de bir nevi emperyalizme doğru giden Rusluk şeklini almakta” olduğunu söylemiş Enver Paşa’ya. (14) Ayrıca Suphi’nin de pek memnun olmadığı belli derece konuşmalarından.

Mustafa Suphi’nin, Türk Kurtuluş Savaşı’na yardım etmesi birilerini fena derecede rahatsız etmiş olmalı ki, filosuyla beraber katletdildiler.

Mustafa Suphi kendi aleyhlerinde Erzurum’ da tezahürat yapanlara konuşması: “Ben sizin aranıza elimde silah olduğu halde sizinle beraber bir asker gibi hizmet etmek üzere geldim. Ben bir Türk, bir Müslüman gibi bu memlekete ve size muavenete (yardıma) geldim.” diyordu. Trabzon’da ise kendi aleyhinde olanlara; “Biz Ankara’ ya gideceğiz, Mustafa Kemal Paşa’ya arz-ı ubudiyet (kulluk bildirmek) için geldik. Lütfen müsaade ediniz. Muhabere edelim.” (15)

Mete Tunçay’a kulak verelim:

M. Suphiler Ankara’ya temelli kalmaya geliyorlardı ama darbe yapmaya değil, Mustafa Kemal Paşa’yla işbirliği etmeye. Sosyalist olmasına sosyalisttiler ama Rusçu değillerdi, Türk Milliyetçisiydiler.” (*)

Topal Osman ve Yahya Kahya

Şu detayı atlamamak gerekir, Mustafa Suphi’nin babası Ali Rıza Efendi ile Topal Osman’ın bir tanışıklığı ve samimiyeti vardır.

Ayrıca Kâzım Karabekir’inde bu katliâm da rolü vardır. Karabekir, Suphi’nin korunmasına ne kadar yardım etti? İşte.. Aslında şu yazı ve mektup her şeyi gözler önüne serecek şekilde: “Küçük Talat’ın Halil Paşa’ya yazdığı 16 Mayıs 1921 tarihli mektupta “Şark Cephesi Kumandanı Karabekir isteseydi bittabi buna mani olurdu” ile belirttiği gibi, her ne kadar Küçük Talat kendini ve Yahya Kahya’yı aklamaya çalışsa da Kazım Karabekir’in bu gerçeği bildiğini de ifade etmiştir.

Daha açıkçası Yahya Kahya’nınüzerime gelselerdi her şeyi anlatırdım” tehditi; İttihatçılara yönelik değil Kazım Karabekir ve Sami Sabit’e · yapılan bir tehdittir aslında.” (16)

Kâzım Karabekir’in, Mustafa Suphi’yi yola çıkmaması için 2 hafta oyalaması ve Erzurum valisi ile olan görüşmeleri ilgi çekicidir.

Fevzi Paşa’da, Suphi için “Yoldaş” demekte, ve gelmesini beklemektedir. Ankara’nın Suphi’yle derdi yoktur. Yani eğer siyasî açından, kafese aldıysalar ki bu doğaldır, bu Suphi düşmanlığı değil, komünizmi Kemalizmin etkisine almak çabasındandır.

Peki, Atatürk Karabekir’e karşı çıkabilmiş miydi? İşte bunu Cazim Gürbüz şöyle açıklıyor: “(Suphi’nin katledilmesi) Bu olaydan sonra Mustafa Kemal Paşa isteseydi de bir şey yapamazdı, çünkü Karabekir Paşa’yı suçlamak gerekecekti, bu imkansızdı. Unutmayalım ki, çok daha sonra Karabekir Paşa, İzmir suikastı davasında ordunun tepkisi karşısında beraat etmiştir.” (17)

Kâzım Karabekir hakkında çeşitli teoriler atılmakta.. Ama Kâzım Karabekir bu işin içinde olduğu, en azından parmağının olduğu kesindir.

Nazım Hikmet, Mete Tunçay ve Ş. Süreyya Aydemir, Kâzım Karabekir’in öldürdüğü görüşündedirler. (18)

***

Olaylar böyle, olayların gidişatı pekte iyi değil. Sonradan Topal Osman’ın, Kahya’yı öldürmesi ve Ali Şükrü cinayetti de bu konularla tamamen bağlantılıdır.

Tabiî ki, kimseye karşı herhângi bir hakaret ve ya taraf tutarcasına yazmak istemediğimden dolayı, çeşitli teorileri burada önünüze serip kendi inandığımın neticesinde size bir yazı sunmak istemediğimden dolayı devam ettirmedim.

Çünkü direkt neticelendirilmiş bir şey yok. Cinayetin tamamen faili Enver olmasıyla birlikte, Kâzım Karabekir’de bu işin içinde olduğu kesindir.

***

Sonra Yahya Kahya’nın yaptıkları bu kadar mı? Hayır.

Suphi’nin karısı Maria’yı seks kölesi yaptı. Tecavüz etti, sattı. İstediği gibi kullandı.

Nemlizade Ragıp Bey’e satıldı sonra, Nemlizade’den geri aldı ve Rizeli kabadayılara sattı!

Maria’nın sonuna dair: “İki tevatür var Maria’nın akıbetiyle ilgili: Biri Rizeli kabadayıların aleminde canına kıyıldığına, diğeri ise ileri yaşlara kadar yaşayıp sokaklarda öldüğüne ilişkin. Hangisi doğru bilmiyoruz.” (19)


Maria kimdi..

Odessalı bir Rus kadınıdır Maria. 1905 devrimine katılmış 1917’de aktif rol üstlenmiştir. Mustafa Suphi ile tanıştıktan sonra TKP’ye katılmış ve TKP heyetiyle birlikte Türkiye’ye giriş yapmış enternasyonalist bir devrimcidir Maria. Eşi Mustafa Suphi ve 13 yoldaşının katliamına bizzat tanık olmuştur.

(..)

Duymadık onu!

Oysa Maria, bahar yağmuru gibi ılık ve taze bir uyanışın yanında saf tutmak için bizimleydi. Hürriyete, adalete olan açlığımızın kardeşiydi. Dilini, dinini, cinsiyetini inkâr ederek bizimleydi.” (20)

Hem öldürüp, hem de karısını seks kölesi yapan Yahya Kahya! Enver’in adamı, namussuz komünistler işte!

Saygıyla..


NOTLAR:

(*) Birikim Dergisi , Mart 1980, 61. Sayı.

(1) Mustafa Murat Çay — Türkiye’de Sultangaliyev Algısı Üzerine Bir Değerlendirme, Türk Dünyası Araştırmaları, Ocak 2020, cilt. 124, sayı 244, s. 138.

(2) OdaTv, Kim bu Fethullah Turancıları, 13 Aralık 2020.

(3) Türkiye Komünist Fırkası’nın Kuruluşu ve Mustafa Suphi — Yavuz Aslan, s. 11.

(4) Halit Kakınç — Sultangaliyev Ve Milli Komünizm, s. 220.

(5) Hakan Reyhan — Doğunun Büyük Devrimcileri, s. 307.

(6) İlhan, Sultan Galiyef, s. 121.

(7) Attila İlhan, “Bu Belâ, Sağ/Sol Çatışması Değildir”, Cumhuriyet, 4 Şubat 1998.

(8) Murat Çay, aynı eser, s. 140.

(9) Sultan Galiyev Bütün Eserleri, Yayına Haz. Özgür Erdem, İleri yay., s. 44.

(10) Osman Okyar — Milli Mücadele Dönemi Türk — Sovyet İlişkilerinde Mustafa Kemal (1920–21), s. 16.

(11) Cazim Gürbüz — Mustafa Suphi Olayı ve Edebiyata Yansımaları, Berfin Yay., s. 158.

(12) Sultan Galiyev Bütün Eserleri, Yayına Haz. Özgür Erdem, İleri yay., s. 45.

(13) Murat Bardakçı — Enver, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., s. 241.

(14) Bardakçı, aynı eser, s. 242.

(15) Yunus Yılmaz — Turancı Sosyalist Ethem Nejat, İleri Yay., s. 317.

(16) Yunus Yılmaz, aynı eser, s. 321.

(17) Cazim Gürbüz, aynı eser, s. 47.

(18) Ümit Doğan — Mustafa Kemal’in Muhafızı Topal Osman, Kriptop Yay., s. 161.

(19) (20) OdaTV, “Mustafa Suphi’nin eşi seks kölesi yapıldı”, 20 Ağustos 2020.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık