Ana içeriğe atla

Türkler olmasaydı, ‘Allah’ adı var olmazdı.


Türkler olmasaydı, ‘Allah’ adı var olmazdı.

Birileri çıkıp, “Allah bizi sınıyor” diyor. Peki niye bizi sınasın?

Diğer zengin Müslüman ülkeler dururken,

Müslümanları (sözde) katleden İsrail devleti dururken,

refâh içerisinde yaşayan Hristiyanlar varken,

Neden “Türkiye”?

İşte konu bu!

Bizle dalga geçiyorlar.

Allah’a biz ne yaptıkta bize böyle felâketler yollasın?

Terör Sorunu, Yangın, Ekonomik Kriz, Deprem, Sel vs..

Bazı hocalarda çıkmış Halil Konakçı gibi, Türklerin en acılı günlerinde “Günahlarınıza kefâret” diyor. Bu hocayı da herkes alkışlıyor.

Biz sosyal medya’da bir şey yazarken, paylaşırken o acıyla ne dediğimize dikkat ederken; bu hoca, halkla dalga geçiyor, alay ediyor!

Bakın sözlerine:

Bu bize toplu halde kefaret olacak. Bu deprem, bu acılar, bu kayıplar, bu tahammül edilemez yokluklar, günahlarımıza kefaret olacak ve İslam’ın galibiyetine bizi daha hızlı götürecek. (YeniçağGazetesi, 11 Mart 2023) [Sesli konuşmasını, Youtube’dan bulabilirsiniz.]

Bu söze ne denir ki, derler ya “deliyle deli olunmaz” aynı öyle.

Millet ölüyor, enkâz altında kalıyorken;

Millet ekonomik sıkıntı çekiyorken,

Sırf daha biraz daha ünlenmek için para kazanmak için millete etmedikleri iftira, hakaret, dalga geçme kalmadı. Bunlar milletin düşmanlarıdır. Düşmanı!

Bunu diyen bir hocayı nasıl hâlâ izleyip, yanında duruyorlar anlamıyorum.

Ve bu hoca bunu derken, niye millet sesini çıkarmıyor, neden bu ülkenin polisi, jandarması bir şey demiyor, neden avukatlar susuyorlar?

***

Gelgelelim “Allah bir tek millete zulüm etmemesi gerekir” başlıklı yazımıza.

Bu millet kimdir?

Türkler.

Diyeceksiniz ki: “Bir tek Türkler mi İslâmı yükseltti?” diye, belki İslâmın ilk zamanlarında Araplar tek başlarına yükseltmiş olabilirler.

Halid bin Velid gibi komutanlar sayesinde lâkin ilerisinde ne oldu?

Bir bütün islâm dünyası içerisinde Türkler girdi, Emevîler döneminde bile Türklerle Arapların bağları olduğu kesin bir biçimde kanıtlanmıştır.

Araplar ve Hz.Muhammed, Türkleri biliyorlardı. Bilmemeleri imkânsız bir şey zâten. Neyse, Türkler Abbasî döneminde iyi mevkilere getirildiler. İslâm adına o zamanları savaştılar. Yüksek rütbelere geldiler. Emevîlerde Türk sayısı azdı, Emevîler genelde daha ırkçıydılar ve Müslümanlığı yayma adı altında Türkleri vahşice katletmişlerdi.

Türkler, Müslüman olduktan sonra dinlerine sıkıldıkça sarılamamışlar, kuşkuya düşmüşlerdir.

Çünkü Arapların onlara vahşice davranışlarını asla unutmamışlar, İslâm’ın kurallarına uymamışlardır.

İlk Müslüman Türk devleti olarak tarihe geçen İdil-Volga Bulgar Devleti’ne, gönderilen İbn-i Fâdlan kendi seyâhatnâmêsi’nde bahseder. (12 Mayıs 922)

İdil-Volga Bulgar Devleti, Avrupa’da Müslümanlığın temsilcisi oldu.

Türklerin, Müslümanlığa devletçe-milletçe geçişi Araplar tarafından sevinçle karşılandı.

Sonrasında; Doğu’da, Avrupa’da, Asya’da kurulan bir çok Türk devleti Müslüman olarak kuruldu, Müslümanlığı yaydılar, Avrupa’ya ve Asya’ya Müslümanlığı tanıttılar, öğrettiler ve bir çok milleti’de Müslüman yaptılar.

Bir çok çoğrafya’da devlet kurmuş olan Türkler, kaç milleti Müslüman yaptı dersiniz?

O kadar çok ki! Benim burada saymaya bilgim yetmez. Ama şunu söyleyim:

Rusya’yı (1700’lere dek: Örnek Altınorda, Kırım vs..),

Avrupa’daki bir çok devleti (Bosna gibi) [Osmanlı İmparatorluğu en güzel örnek],

Asya’da (Hindistan, Pakistan, Afganistan vs gibi.) [Babürlüler, Gazneliler gibi Türk devletleri]

***

Türkler, Müslümanlık yok olmasın diye kaç yerde savaştı?

Haçlı seferlerini durduran kimlerdi?

Moğolları durduran kimlerdi?

Türkler; Müslümanlığı, Kâ’be’yi, Medine’yi, Kudüs’ü kaç kere yıkımdan kurtardılar?

Bunları bilmiyorsanız zâten ölün daha iyi!

Ama size söyleyim:

Birinci Haçlı seferinden beri Türkler, haçlıları imhâ ettiler.

Müslümanlık yok olmasın diye kendi kanlarını sel gibi akıttılar, kendi canlarını, devletlerini fedâ ettiler.

Sırf Müslümanlığı savunmak için kaç binin üzerinde Türk ölmüştür?

Kaç Türk devleti yıkılmıştır?

Osmanlı devletine kadar Haçlı seferleri sürdü. Düşünün!

3. Haçlı seferinden itibaren, Arapların artık katılımı bile azalmıştır kendi dinlerini korumak için.

Türkler kalmıştır.

Moğollar, dünya’nın köşesini istilâ edip darma-duman ederken;

Haçlılar bile Moğolların gazabından korkup onlara boyun bükerken,

Moğolları kim durdurmuştu?

Türkler.

Sizin Bağdat’ta oturan Abbasî Halifesini, Moğollar dansöz kıyafeti giydirip, atlarına çiğneterek öldürtmüştü.

Peki Sayın (!) Türkleri yok sayanlar, Türkler olmadan Arap neymiş?

Anca dansöz olup, atlara çiğnetilen bir Arap bedevîsi.

Türkler, bu gelişmeler olurken; hem bir yandan Haçlı tehlikesini hem Moğol istilâsını durdurmuşlardı. (Yedinci Haçlı Seferi ve Ayn Calût muharebesi.)

Türkler, Müslümanlık dünyasının başının belası olan Haçlılar ve Moğolları yenmişler ve İslâmı kurtarmışlardı. (Memlûk Türkleri özellikle)

Sonra’da Halifelik, Türklere geçmiş; Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’den beri İslâmın biricik koruyucusu olan Türkler, bu safer Halifeyi korumuyor, Halifeliği alıyorlardı.

Selçuklu Sultan’ı Tuğrul Bey’in yaptığı gibi, Memlûk Sultanı Baybars’da, Halife’nin siyasî yetkilerini alıyordu. Çünkü Tuğrul ve Baybars’a göre din-devlet işi ayrı olmalıydı.

- “Peki ya Türkler Müslüman olmasaydı? Ne olurdu ki.. Yine Müslüman yapardık..

Müslümanlar; Müslümanlığı yayamazlar, bilim-ilim alanında ilerleyemezlerdi.

Bunun bir örneği var aslında Tarihte.

Hazar Devleti.

Hazar Devleti, belki de Türkler Müslüman olmadan önce Müslümanlarla ilk temâs etmiş bir Türk devleti.

Emperyalist amaçlarla birlikte Müslümanlığı yaymak için topraklarını genişleten Araplar, Hazar Devleti’yle savaşmışlar ve yenilmişlerdir.

Hazar Devleti, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında bir set oluşturmuş, Arapları Avrupa’ya geçirmemiştir. Bu yüzdende Araplar, Avrupa’ya geç ulaşmışlardır. Neyse ki öyle olmuş, yoksa Haçlı seferleri erken başlasaydı, muhtemelen Türkler olmadan Müslümanlık hemencik yok olurdu.

Yani Türk eğer Müslüman olmasaydı neler olurdu acaba! Bunun en basit cevâbı Hazar Devleti’ydi. Hazar Devleti’ydi o kadar güçlü bir devlet olmamasına rağmen, Araplarla savaşmış ve yenmişlerdi. Güçlü Türk devletleri karşısında ne yapacaklardı peki?

***

Sıra Osmanlı zamanına geldi.

Anlatmaya gerek mi var?

Dünyaca bilinen bir şey değil mi?

Müslümanlığın en büyük koruyucusu Osmanlı Türkleri değiller miydi?

Allah’ın kurallarını uygulayan onlar değil miydi?

Müslümanlığı Avrupa’ya tanıtan onlar değil miydi?

Müslümanlığı yaşatan, milletleri hoşgörü ile Müslüman yapan onlar değil miydi?

Osmanlıcıyız diye geçinenler şimdi, “Osmanlı olmasa da Müslümanlık olurdu” der çıkıp, evet haklısınız. Haklısınız! Olurdu ama köle olarak olurdunuz. Ya da, Suriye’deki gibi, Irak’taki, Filistin’deki gibi olurdunuz.

Türklerin hakimiyeti altından çıkan tüm Müslüman toplumların; katliâmla, açlıkla, yoklukla yüzleştiği gerçeği ne kadar acı bir şey. Türkler, farklı ırklardan olan tüm Müslüman toplumları koruyor ve köpek besler gibi besliyordu.

Sonunda ne oldu? Osmanlı’ya isyân edip, gâvurlarla bir olan Arap devletleri; açlıkla, vatansızlıkla, yoksullukla, ölümle iç içe.

Bu gün hâlâ daha Osmanlı-Türk düşmanlığından geri kalmıyorlar, daha düne kadar Suriye, Irak, Lübna Suudi Arabistan gibi Osmanlı arttığı Arap devletleri, PKK’ya destek çıkıyorlar, kendi ülkelerinde barındırıyorlardı. Neyse konumuz bu değil.

***

- “Haydi canım! Siz Türkler savaşmaktan başka bir şey bilmiyorsunuz zâten, paralı köpektiniz bir amaç verdik.

Biz Türkler, islâma bilim ve ilimde en çok katkıda bulunan milletiz.

Türkler ve Farslar hayatlarını adamışlardır.

Türk bilimcilerini ve filozoflarını saymama gerek var mı?

Var herhâlde!

Ali Kuşçu,

El-Birûnî,

Farabî,

Hârezmî,

İbn-i Sina,

El-Kindî,

Mimar Sinan,

Pîrî Reis,

Uluğ Bey,

Kâtip Çelebi,

Ve Türk ülkelerinde yetişen ama soyu farklı olan Türk-İslâm bilimcileri’de vardır.

Yetti mi?

Yukarıda saydığım Türk bilimcilerini tek tek araştırıp; İslâma, İnsanlığa ve bugünki katkıları paha biçilemez.

Medeniyette Türkler İslâma çok şey katmışlar, islâma yeniden hayat vermişlerdir.

***

Birde Suriyeli, Afgan, Pakistanlı Müslümanları aldık, ölmesinler diye;

Sırf Suriyeli, Afgan askere gidip ölmesin diye; kendi askerimizi şehit verdik milletçe.

***

Bu uzunca konuşmamdan sonra;

Yani, günâhlarımız bunlar arkadaşlar.

Müslümanlık için savaşmak, Müslümanlığı korumak, onu yüceltmek ve medeniyette katkıda bulunmak.

Tabiî ki kefâret ödeyeceğiz arkadaşlar, çok günâhımız varmış değil mi?

Biz yoksa gâvur millet miyiz, ölmemiz mi lâzım öyle mi islâm galip olacak?

Bu deprem, bu acılar, bu kayıplar, bu tahammül edilemez yokluklar, günahlarımıza kefaret olacak ve İslam’ın galibiyetine bizi daha hızlı götürecek.

dedi ya,

Türk milleti olarak bilmenizi istedim,

Tarihte hiçbir günâhımız yok.

Ama olabilir’de:

Müslümanlığı savunmak için onca devletimiz yıkıldı, Türklerin kanları sel gibi aktı.

Biz Müslümanlığı yok olmaktan kurtardık ya, o yüzden GÜNÂHIMIZ VAR.

Eğer Allah bir millete bedel ödetecekse, o millet hiç Türkler olmamalıdır.

Türkler asla olmamalıdır.

Çünkü Türkler olmasa, bu gün Allah’ın adı anılmayacaktı. Allah var olmayacaktı.

Sen kim oluyorsun da lolip… “Günâhınız var” diyorsun?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık