Ana içeriğe atla

Türklerin, Yahudileri Kurtarışı

Türklerin, Yahudileri Kurtarışı

Türkler ile Yahudilerin tarihi aslında çok eskilere dayanır.

Türkler, tarihte Yahudileri pek çok kez kendi ülkelerine almış ve kurtarmışlardır.

YAHUDİLERİN, HAZAR ÜLKESİNE SIĞINMASI

Yahudiler, 922'de Roma’nın zulmünden kaçıp, Hazarlara sığındılar. (1) Yahudilerin, Hazarlara sığınması Hazar-Roma ilişkilerini bozdu. Roma İmparatorluğu, Hazarlara karşı, Ruslarla ittifak yaptılar.

İttifak Roma-Kiev (Rus) orduları, Hazarların üstüne yürüdü fakat Hazarlar, Rus kuvvetlerini perişan ettiler. (2)

Hazar İmparatorluğu Haritası.

Unutmayalım ki, 854'den itibaren Abbasi halifesi Mütevekkil’de Yahudilere karşı ağır baskılar uygulamaktaydı. (3) Bu durumda Hazar devleti’nin hem Roma’dan hem Bağdat ile arası Yahudiler yüzünden kötüleşmeye başladı.

Bu Yahudilere, Aşkenaz Yahudileri diyoruz. Bu göç sebebiyle, yerli ve yabancı bilginler, Avrupa Yahudiliği’nin bir çoğunun Hazar kökenli olduğunu söylemektedirler. (4)

Gerçi Museviler her yerde hüküm altındaydılar, ve dünyanin çoğu yerinde eziyet çekmiş, ortaçağin içinde bir tek Hazar İmparatorluğunda Museviler kendi hakimiyetini sürmüşler….

Dünyadaki baskı altında olan Museviler için, Hazarlar gurur ve umut kaynağıydı onların varlığı ispatlandı ki Tanrı insanını tamamen terk etmedi.”
 — Raymond Scheindlin, The Chronicles of the Jewish People (1996)

YAHUDİLERİN, OSMANLI’YA SIĞINMASI

Yahudiler, 1492'de İspanyol zulmünden kaçıp, Osmanlı’ya sığındılar. Biz bunlara Sefarad Yahudisi diyoruz.

Tabiî sadece o yıllar’da değil. II. Murad zamanında 1394 yılında VI. Charles tarafından kovulan Yahudiler’de Osmanlı’ya göç etmişlerdir. 1872'de Lehistan, 1571'de Fransa, 1492'de Portekiz tarafından zulme uğramışlar ve Osmanlı topraklarına göç etmişlerdir. (5)

Yahudiler, dönemler boyunca Avrupa’dan ve diğer ülkelerden gördükleri zulümler neticisinde Osmanlı’ya göç etmişlerdir. Bu durum 16. yüzyıla kadar devam etmiştir.

Bu Yahudiler; İstanbul, Selanik ve Edirne gibi yerlere yerleşmişler ve özgürce hayatlarını sürdürmüşlerdir.

Beyazit, Osmanlı’ya sığınan Yahudilere dair şu fermanı çıkartmıştı:

Türkiye Padişah’ı Beyazıt, İspanya Yahudilerine yapılan kötülüğü ve bir sığınak aradıklarını öğrenerek onlara merhamet edip, bütün ülkeye münadiler göndererek,

Yahudilere eziyet etmeyi ve onları kovmayı kesinlikle yasaklamıştır. Onlara yumuşak davranmayı ve iyilik yapmayı emretmiştir. Kim ki göçmenlere kötü muamelede bulunursa veya onlara en ufak bir ceza verirse cezası idam olacaktır.” (6)

1885–1887 yılları arasında ABD’nin Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçisi olan Samuel Cox, Selanik’i “Yahudiler için bir cennet” olarak tanımlamıştır. Güçlü, Amerikan Büyükelçisinin raporunu şöyle özetlemektedir:

Yahudiler padişahı seviyorlardı ve padişah da onlara hoşgörü göstermişti. Bir Yahudi cemaatinde dini ve hukuk davalarında bir karara varmak için kutsal kitaplarda en bilgili olanlardan hüküm beklenirdi.

Tıpkı birkaç eyaletteki ABD mahkemelerinin yerel kanunları takip etmesi gibi Osmanlı yönetimi de bunları izledi. Cox, daha iyi bir iç yönetim sistemi olabilir mi, diye merak etmişti. Yahudi ve Müslümanlar takdire şayan bir şekilde bir araya gelmişlerdi.” (7)

SONUÇ:

Türkler, Yahudileri pek çok kez kendi ülkelerine kabul etmiş ve istenmeyen Yahudileri kendi halkı gibi görüp, onlara haklar vermişlerdir.

Zamanında; Roma ve Abbasiler tarafından istenmeyen ve zulme uğrayan Yahudileri kendi bağrına basan Hazar Kağanlığı’nı bu gün bile Yahudi soylu Tarihçiler övgüyle bahsederler.

Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğu içinde aynısı geçerlidir. Çünkü ikisi de Türk devleti olmakla beraber, hiçbir ırkı aşağı görmemişler ve kendilerine sığınan milletlere kendileri gibi davranmışlardır.

Hazarlardan beri var olan ilişkilerimiz bu yüzyıla dek sürmüş fakat Mavi Marmara olayından sonra kopmuştur.


NOTLAR:

(1) M. Artamanov, Hazar Tarihi, Selenge Yay., s. 479.Vd; Peter Golden, Hazar Çalışmaları, Selenge Yay., s. 18.

(2) İslam Ansiklopedisi, “Hazarlar”, Müellif: Ahmet Taşağıl.

(3) Mahmud Nana, Yahudi Tarihi, Selenge Yay., s. 564.

(4) Şaban Kuzgun, Hazar ve Karay Türkleri, Se-da Yay., s. 97. Vd; (Soloman Grayzel, A. History of the Jews, p. 445. Kutschera, Die Chasaren,, p, 209. A. Koestler, The Thirteenth Tribe, p. 16 -17.

(5) Ahmet Hikmet Eroğlu, Osmanlı Devleti’nde Yahudiler, Berikan Yay., s. 73.

(6) M. Mazlum Çelik, On binlerce İspanya Yahudisi’nin sığındığı güvenli liman: Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye, Independent, 4 Ağustos 2020.

(7) Journal of Muslim Minority Affairs, “Jewish Salonica in 1912 and 1943: The Ottoman and Greek/German Practices Considered

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık