Ana içeriğe atla

Açlığa ve Pahalılığa mahkum edilmek

Açlığa ve Pahalılığa mahkum edilmek

Bu yazıyı yazarken, şun söyleyebilirim ki: gerçekten çok zor. Asgarî ücret açıklanmadan önce ki ve sonra ki fiyatlara bakınız. Asgarî ücret zâten yetmiyordu. Hele ki, emekliler. Asgarî ücretten önce ki ve sonra ki zamlara bakın. Ve seçimden sonra da baya bir zam yapılacağı söyleniyor.

Peki ya, halk neden tepki göstermiyor? Halk “vatan elden gidecek, aman kemeri sıkın” diye uyutuluyor.

Bunca yıl elden gitmeyen vatan ve bayrak şimdi gidecekmiş. Bunlar tabiî hikâye. Ancak her devletin düşmanı olur, her devletin rakibi ve beka meselesi olur. Ancak bunu milletin ekonomik sıkıntısına bahane etmek için kullanılması bir şeytan oyunudur.

Peki ya, beslenemeyen halk ve onların gelecek neslî vadeden çocukları? İşte bu durum, şunu açıklar: Bu halk açlıktan, yoksulluktan ölünce, bu vatan kime satılacak? Kime bırakılacak?

Düzgün beslenenemeyen düşünemeyen bir nesil yaratınca, kimin işine yarayacak?

En temel ihtiyaçların fiyatları artıyorken, halkın ses çıkarmaması da komik.

Barınma, Gıda ve Giyim’de onca artış yaşınıyor ki, artık kimse maaşıyla bir şey alacak gibi değil.

Şöyle düşünün:

17 BİN TL alan bir askerî ücretlisiniz.

Evler en düşüğü 10 BİN TL. Onu da bulabilirseniz tabi!

Her ay kiranız var. Verdiniz kiranızı kaldı 7 BİN TL.

Faturalar var. Su en az 200 ve üstü geliyor. Elektrik 500 geliyor. Yak yakma. Tek bir odan aydınlansın. Yine böyle. Bide Doğalgaz var 1300 TL en az. 2000 BİN TL gitti bile. Kaldı 5 BİN TL.

Bunun telefon faturasını saymıyorum bile. Çocuğu varsa onlar için para vereceğini ve okul masraflarını, yol masraflarını da saymıyorum.

Hadi yemek yemelisiniz her gün, 2 öğün yiyelim demi, mazallah vatan çöker falan.

Et yiyebilir misiniz, orası biraz muamma ama her gün makarna yeseniz. 620 TL yapıyor. Bu şimdi ki fiyat. Kaldı 4380 TL. İşe gitme yol parası; Temel Yemeklikleri alma da var. Sonuçta bu makarna, yağ da olacak. Salça atılacak, yoğurt konucak yenilecek. (Okuyan bir koyun: “Yoğurt koymasın, vatan elden gidiyor” der şimdi.)

Yoğurt kaç para? Salça kaç para? Yağ kaç para? Bir aralar, 2021–22 zamanlarında yağ altın değerindeydi, hatta reels çekenler, bunla dalga geçiyorlardı.

Maalesef ki ülkemiz deki kitle; et yemeyi, kendine giysi almayı, telefonun olmasını bir lüks sanıyorlar. Oysa bunlar temel şeylerdir. Kendileri ilk insan kadar bile et yemiyorlarken, ilk insan olmamayı şükrediyorlar.

Madem yaşamayacaksak vatan neden var? Savaşta olan ülkelerin bile enflasyonu iyiyken bizim ülkemizin neden enflasyonu kötü? “Ama bu ameriganın oyunları yeğen” diyenlerın ben a, neyse. Amerika kendisine rakip, Rusya ve kendisine en büyük tehdit oluşturan Çin’in ekonomisini çökeltemiyor.

Ama bizimkini çökeltiyor. İlginçmiş. Adamlar, Putinle ilgileniyor. Çinle ilgileniyor. Ülkelerinde eyaletler arası savaş çıkacak ama nedense hep akılları bizdeymiş!

Gâvurlar rahat yaşıyor. Müslüman Türkiye sınanıyor. Ama müslüman Araplar sınanmıyor, altından arabaları ile gidip gâvurla el sıkışıp masaya oturuyorlar.

Biz sınanıyoruz evet!

Sabrımızla!

Vatan borcu ama” diyeceksiniz, soruyorum da bu vatan size ne vermiş ki, vatan borcu? Her şeyinizden vergi alıyorlar. Barınma yerinizden, asgarî ücretinizden, aldığınız üründen. Vatan borcu diye bir şey yok. Belki bu Avrupalı devletler için söylense idi olabilirdi. Çünkü seni besleyip büyütüyorlar. Destek veriyorlar.

Sus lan T*rörist, f*döcü!” diyeceksiniz, bunu diyenler zamanında f ile başlayan oluşumun baş mimarlarına hayrandınız. Eğer erken ölseydi, kahraman ilân edecektiniz.

Bu vatan da konuşmak yasak ama demokrasi var. Bu ülke için canını veren askerlerin şehitliğini tartışmak var ama halk “açız” diyince terörist oluyoruz.

Bu ülke de dinî ve millîyetçiliği, silâh gibi kullanıp, serbest atış yapmak birini suçsuz yere vurur gibi vurmak var ama halk “açız” diyince, f*döcü deniyor.

Milleti önemsediğini; millîyetçi, milletten yana olduklarını, müslüman olduklarını söylerler ama milleti umursamazlar. Müslümanlığı umursamazlar. Milletin aç, yoksul kalmasını önemsemezler. Müslüman halkın, her yıl kestiği kurbanı artık kesemeyip, dinî görevini yerine getiremediklerini göremezden gelirler.

Müslümanlık ve ya Millîyetçilik bir oyuncak gibi kullanılan ve rağbet görülen bir ülke de yaşıyoruz.

Daha fazla söze gerek var mı?

Onlar için sizin ne Müslümanlığınız ne de Türklüğünüz umurularında, onlar sadece para diyor ve para diyorlar! Sizi din ve milliyetçilikle uyuşturup, bilinci gitmiş bir hastaya bir şey onaylatır gibi onaylatıyorlar!

19 Şubat 2024.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık