En Büyük Türkçü: Mirsaid Sultangaliyev’i anmak.
Belki de, onun hakkında yazı yazmak zordu. Çünkü “fikirleri anlaşılmayan adam” olarak târif edilir. Belki de öyledir.

Fakat şu bir gerçektir ki; Millî komünizmin kurucusu ve en büyük Türkçüdür. Fikirleri millîyetçiliği ve sosyalizmi birleştiren bir ideolojisi olmasına rağmen birçok kişi tarafından sevilen biriydi.
Belki de Türk tarihinde bir ilkti, kendisi kendi halkını ve diğer halkları düşünen biriydi. Bir Turan devleti kurmak hayaliydi. Bu Turan devletinin parçaları olacak küçük Türk devletleri vardı. İdil-Ural devleti gibi.
Zamanında, büyük Türkçülerle iletişime geçmiş onlarla konuşmuş biriydi. Bu da Gökalp, Akçura, Togan gibi Türkçülerin ondan etkilenmesine yol açacaktı.

Togan’ın dediği gibi: “Mir. Galiyev, şüphesiz en büyük Türkçüdür!”
Diğer Rıskulov, Nerimanov gibi Türk devletleri başkanlarını da etkilediği aşikâr.
Türk halkı uğruna kendi ömrünü fedâ eden bir Sosyalist Türkçü. Fuat Köprülü ona şöyle demişti: “Siz Türk halkının öz oğlusunuz”
Kendisi ilk Türkçülerdendi. Bu yüzden şöyle bir tanım yapmak aslında kabaca olmaz: “İlk Türkçüler solcu, ilk solcular da Türkçüydüler.”
Kendi sekreteri Musafa Suphi ise bir zamanlar ilk Türkçü parti olan Millî Meşrutiyet Fıkrasının kurucusuydu. Ayrıca ilk TKP’nin de kurucusu konumundaydı. Bu bile yeterlidir.
Diyeceksiniz ki: “Komünist, Sosyalist Türkçü mü olur! Kabul etmiyoruz!” Peki ya, onların yaptıkları neydi? Sizin Türkçü dedikleriniz ne yapmış? Onu da bir göz önünde bulundurun, Türkçülük sadece çılgınca ve havalı laflar atmaktan mı ibarettir yerinde sayıklayıp yoksa, icraat mıdır?
Şöyle ifâdesi var mükemmeldir:
“Ben hepinizden iki kat devrimciyim.
Çünkü iki kat sömürülüyorum.
Rusya beni hem emekçi olduğum için
hem de Türk olduğum için eziyor.” — Galiyev
Kendini Türkçü olarak tanımladığı yerler yok değil:
“Türk komünistlerinin başı olan yoldaş M. Suphi,
sürekli takip edilmekten huzur bulamadı.
Ben, Mustafa Suphi ve yoldaş Firdevs –bizler Türkçü üçlüydük…” Sultan Galiyev (1)
Bunlar yetersiz mi? Ünlü Türkolog Dr. Yusuf Gedikli şöyle demişti hakkında: “Eğer Sultan Galiyev (Sosyalist teorisyen) olmasaydı şuan muhtemelen Türkistan’da bağımsız Türk Cumhuriyetleri olmayacaktı. Butün Türkler Sultan Galiyev’e çok şey borçludur.” (2)
Başbakan Fethi Okyar’ın oğlu, araştırmacı profesör doktor Osman Okyar şöyle diyor: “Sultan Galiyev;in özelıiği, komünizme olan inancı ile koyu bir milliyetçiliği birleştirmesi ve bu birleşim sayesinde, Orta Asya Türk halklarının makus talihlerini yenebilecekleri yolundaki kanaati idi.
1919- 1920 yıllarında, Sultan Galiyev, Sovyet Milletler Komiserliği’nde, Orta Asya ve Türk aleminin uzmanı olarak çalışmış, başta Lenin’in dostluğunu kazanmış, ancak Komiser Stalin’in kuşku ile baktığı bir şahıs olmuştu.” (*)
Sonrasında Galiyev Türk kurtuluş Savaşına yardım için Lenin’i iknâ edenlerden biri oluyor.
Diğer bir millî komünist Rıskulov şöyle diyor meselâ:
“Doğru anlaşılmış milliyetçilik, halkın yüyıllar boyunca geliştirdiği örf, adet ve geleneklerine tezat oluşturmaz…
Bizin burada yapmak istediklerimiz (sosyalizm), her şeyden önce bu milliyetçiliğe dayanmalıdır.” (**)
Galiyev’in talihsizliği, Rus çarlığının zorbalığından kurtulup, uğruna beraber savaştıkları Bolşeviklerin ihanetidir. Türklere ihanet etmişler ve sözlerini tutmamışlardır. Burada Vahidov’u anmak gerekir.
Galiyev, Vahidov’un sözünü hatırlatınca Ruslara, “Vahidov öldü, verilen söz de onla birlikte gitti” demişlerdi.
Türkler devrim için savaştığı ve çoğunluk olduğu hâlde Türkleri SSCB kurucu üyesi yapmadıkları için Galiyef şöyle bir şey demiştir:
“Tarihsel olarak Türkler, Ukraynalılardan kat be kat köklü bir millettir. Türklerin üzerinde yaşadığı yüzölçümü ve Türklerin nüfus yoğunluğu Ukraynalılarla karşılaştırılamayacak düzeydedir.
Kurucu devlet olarak yalnız bahsi geçen dört ülke belirlenecekse, bu bir tek Türklerin özerkliğe sahip olmayacağı anlamına gelecektir. Çarlık döneminde bile Türklerin daha çok hakkı vardı.”
Komünizmin, Rus ırkçılığına gittiğini söyleyen ilk kişi. Enver Paşa’ya “Rus komünizmi, Rus şovenizmine kayıyor” demişti. (2)
Türkiye’yi tercih etmesi, Stalin: “Galiyev Türkiye büyükelçisini Partimiz Merkez Komitesi’ne tercih ediyormuş!” (4)
Galiyev, anlatılması bitirilmeyecek biri. Belki de onu anlaşılmayan şey budur.
Bu yazımı onun sözlerinle bitirmek istiyorum:
“Aldatıldınız, alçakça aldatıldınız! Toprak ağalarına, Rus ve Kazanlı bankerlere satılmış olan şefleriniz, sizleri aldattılar. (..) Ne diliniz ne de dininiz sizi yönetenleri ilgilendirmiyor.
Onlar sadece sizi kendi egemenlikleri altında tutmak istiyor ve cahil kalmanızı arzu ediyorlar. Ulus ve din adına size kendi iktidarlarını zorla kabul ettirmek istiyorlar. Bu iktidar doymak bilmez varlıkların iktidarıdır.Kulakların (zengin Rus köylüsü) ve din adamlarının iktidarıdır.”
— Mir Said Sultan Galiyev — Müslüman Askeri Merkez Komiserliğinin
NOTLAR:
(1) OdaTV, 13 Aralık 2020.
(2) Bardakçı, Enver, s.242.
(*) Osman Okyar, Milli Mücadele Dönemi Türk — Sovyet İlişkilerinde Mustafa Kemal (1920–21), s. 16.
(**) Turancı Sosyalist Ethem Nejat, Yunus Yılmaz, s. 210. vd. Rıskulov, Hüseyin Adıgüzel, S. 123
(3) 1) Benningsen & Wimbush, Sovyetler’de Milli Komünizm, Anahtar Kitaplar, s. 187 vd., 1995.
2) Alexandre Bennigsen- Sultan Galiyev ve Sovyet Müslümanları, s. 265.
3 ) I. V.Stalin, Eserler (Rusça), cilt V, Moskova 1952, s.301–312.
4) 9–12 Haziran 1923, Rus (b) K.P Merkez Komitesinin Cumhuriyet ve Ulusal Bölge Sorumlu Emekçileriyle Birlikte Dördüncü Konferansı
5) Attila İlhan, Sultan Galiyef, Türkiye İş Bankası, 2000, s. 190.
Yorumlar
Yorum Gönder