Ana içeriğe atla

Devlet boyun eğerse, HGS’si de gider, başka bir şeyi de..

Devlet boyun eğerse, HGS’si de gider, başka bir şeyi de..

Bu kaçıncı yazışım bu konu hakkında bilmiyorum ama devlet bu sanal ucûbeler hakkında bir şey yapmadığı sürece, bir gün kendileri de aranıp dalga geçilecektir. Kendilerine de sıçrayacak bu olaylar.

Devlet, mernis kullananlara, illegal iş yapanlara, insanları tehdit edip, millî ve dinî değerlerine sövenlere bir şey yapmayacaksa, devlet bu nokta da bitmiş demektir. Çünkü devletin koruduğu her şey bu nokta da koruyamaz noktaya geldiğinin göstergesi olmuştur.

Türk devleti, bu veletlere, bu ucûbelere haddini bildirmezse, yakında kendileri bizim uğradığımız zorbalıklara uğrayacaklardır.

Bunlar sizin umursamaz tavrınızdan feyz alıyorlar. Sizin yokluğunuzdan, sizin tutukluyup da serbest bırakmanızdan cesaret alıyorlar.

Madem bilmiyorsunuz interneti, madem korkuyorsunuz. Korkmayan, cesaretli olan kişilere verin ki bu ülkenin vatandaşı zorbalık görüp intihar noktasına geldiğinde en azından yardımcı olabilesinler.

Size bir gerçek bir hikâye anlatayım mı? Bu hani kızları soyunduran takım vardı ya, o takımın uğraştığı bir kızın hikâyesi..

Bunu o çocuklar ballandıra ballandıra, öve öve anlatıyorlar. Bunun suçlusu kim? Devlet..

Neyse anlatımımıza devam edelim:

Rana diye bir kız, kızı tehdit ediyorlar, soyunduruyorlar. Kızı ailesine kadar arayıp neler söylüyorlar, herhâlde aktardıklarına göre kız polise gitmiş ama polis bir şey yapamayız demiş.

Sonra bu kıza öyle tehdit edip, şantaj yapıyorlar ki kız artık yediği tehditler ve bunalımdan sonra bu çocuklar buna “balkondan atla” dediklerinde, kendini balkondan atıyor.

Bu sanal ne ki, internet ne ki, o ne ki, bir şey olmaz diyip geçen yetkililer.. Her şeyi biliyorlar aslında..

Siber güvenlikte biliyor. Onca atılan illegal işlerle ilgili belgeler, metinler..

Kızları soyundurma videolarına rağmen bir şey yapmamalarından belli.

Bu gün kızları ifşalayan çocuklar hâlâ dışarıda, sanalda sanal ucûbeliğe devam ediyorsa bu devletin suçudur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...