İngilizce Öğrenmek 103: Kelime Hazinesi Orta, Bağlaçlar

Bağlaçlar, İngilizce konuşmak için en önemli olan şeydir.

however = ancak, fakat, yine de

so = bu yüzden, bu nedenle, böylelikle, öyle, böyle, yani, pek

because = çünkü, ama

but = ama, fakat

already = zâten

other = diğer, başka

all = tüm, hepsi

also = ayrıca, aynı zamanda

nevertheless / nonetheless = yine de, buna rağmen

although = gerçi, her ne kadar, -e rağmen, -dığı halde

therefore = bu nedenle, bu yüzden

as a result = sonuç olarak

moreover = dahası, ayrıca

furthermore = üstelik, ayrıca

until = kadar, -e kadar

even though = Her ne kadar

then = Daha sonra, o zaman

even if = olsa bile, o durumda bile, -se-sa

even you = hatta sen bile, sen bile

still = hala, yine de

another = başka bir

by = tarafından, -e kadar, yoluyla

yet = henüz, ama yine de

not only … but also = sadece … değil, aynı zamanda …

in addition to = ek olarak, ayrıca

besides = bunun yanında, ayrıca

or else = aksi takdirde

alternatively = alternatif olarak

likewise = aynı şekilde

in the same way = aynı şekilde

in contrast = aksine, buna karşın

despite = rağmen

in spite of = rağmen

that is = yani, başka bir deyişle

because of = yüzünden, nedeniyle

since = çünkü, -dığı için

thus / hence = bu yüzden, böylece

as = olarak, -dığı için, gibi

so that = öyle ki, -sın diye

in case = durumunda, ihtimaline karşı

in that case = bu durumda

unless = olmadıkça, -mezse

even though = olmasına rağmen

though = her ne kadar, -e rağmen

neither … nor = ne … ne de

to put it another way = başka bir deyişle

what if = ya …olursa, ya olursa ne olur

whatever = her ne olursa olsun

could at last = bari..

might as well = bari…

then again … = gerçi

in fact … = hatta, aslında

English (Görsel, I.)

filler

forgive = affetmek

describe = betimlemek

yield = teslim olmak

compare = karşılaştırmak

determine = belirlemek

research = araştırma yapmak

contrast = farkını görmek

decide = karar vermek

summarize = özetlemek

admit = itiraf etmek

deny = inkar etmek

use = kullanmak

show = göstermek

allow = izin vermek

apologize = özür dilemek

knock = vurmak

lose = kaybetmek

touch = dokunmak

isimler:

equality = eşitlik

justice = adalet

genre = tür

preferance = tercih

essential = gerekli, hayati

generous = cömert

loyal = sadık

trustworthy = güvenilir