Ana içeriğe atla

Sanal Ucubelik: İnsanlık dışı varlıklar! Yangında Ölen Kişilerin Ailelerini Arayıp Dalga Geçtiler.

Sanal Ucubelik: İnsanlık dışı varlıklar! Yangında Ölen Kişilerin Ailelerini Arayıp Dalga Geçtiler.

Ben yazılarımda neredeyse 2 yıldan uzun süredir bu konuları yazıyorum. Mernis dataları çalındığını ve insanların nasıl aranıp rahatsız edildiğini, tehdit yediğini anlattım. 

Ben anlatmaktan yoruldum. Ama hükûmetimiz anlamıyor. Bide bunun hakkında yasaklar koyarak bizi susturmaya çalışıyorlar. Sanki bunları yapanlarla birlermiş gibi? Acaba kendi çocukları yapıyor da bizden mi gizliyorlar yoksa kendileri mi yaptırıyor? Düşündürücü.

İnsanlara neler yaptıklarını anlattık kaç yazımda. Bunlar zâten bilinen şeyler bir ara Twitter’da (adı X artık) gündem olmasıyla beraber, Youtube’de artık videoları dönüyor.

Depremzelerle Dalga Geçtiler

İlk önce Enkaz altındaki depremzedelerle arayıp dalga geçtiler. Sonra iki kişi gözaltına alındı denildi. Ama sonrasını bilmiyoruz. 

Bir de arayıp, ses kaydın alıp sanki çok önemli bir şey yapmışlar gibi millete atıp dinletiyorlarmış. (1) Böyle kafadaki insana yapılacak tek şey var: idâm!

Çünkü ileri de böyle insanlar bekâ meselesi doğurur. Gider sokakta insan öldürür. Çünkü bunlar insan değil, insan dışı varlıklar. Bunların değer verdiği hiçbir şey yok. Ama bunu diyince “Bizi yenemezsiniz, değer verdiğimiz bir şey yok, havalıyız, bak çok cesuruz depremzelerle dalga geçiyoruz” diyorlar. 

Siz isterseniz 100 yıl hapise atın, dövün, işkence edin ama bunlar yine aynı. Tek çözüm idâm edilmeleri. Çünkü bunlarla yaşamak istemiyoruz. 

Yangında Yananlarla Dalga Geçtiler

Bugün günlerden 27 Ocak 2025, daha üstünden 1 hafta geçmedi. Otel yangınıyla birçok insan öldü. Hâlâ daha yaralılar var. Tüm herkes üzüldü. Lâkin kendini çok havalı sanan panelci ucube evlatları, yangında hayatını kaybeden insanların ailelerini arayıp dalga geçip, çirkin şeyler söyleyip, küfür etmiş ve dalga geçmişler.

Yangında ölen bir kızın annesini arayıp, “Yangında ölen kızınız var ya, benim için yanıyordu” demişler ve sonrasında küfür etmişler. (2) Bunların yakalandığını söylüyorlar ama sonra serbest bırakacaklar. Eminim ki öyle olacak. 

Görünüş için tutuklayıp serbest bıraktıklarında, bunlar gelip discord ve ya başka platformlarda “devlet bize bir şey yapmıyor, ezik devlet” diyorlar.

Devlet maalesef ki, bu suçları mazur görüyor ve bırakıyor. Sanki bir şey olmamış gibi. Ulan orada ölen insanlara küfür etmek ne zaman beri suç değil? 

Bu arayıp dalga geçenlerin kaç yaşında olursa olsun asılmasını talep ediyoruz. Yok çocukmuş yok ergenmiş kabul etmiyoruz. Gidip de panel bulup, millete devlete küfür ederken çocuk değiller ama! 

Ben hayatımda çocukken de devletime milletime küfür etmedim, şimdi de etmiyorum. 

Bu çocukluk değil bu ucûbelik, bu insanlık dışı, ailelerinden alamadıkları ilgiyi bizden almaya çalışan kendi aptal egolarını tatmin etmek için başkalarına zarar veren, daha sokağa adımını atmaya korkan bu insanlık dışı varlıklar benim için çocuk veya ergen değil, devlet tarafından asılması gereken kişilerdir.

Binlerce kez herkes uyardı devleti, İbrahim Haskoloğlu hele ki uyardığını iyi biliyoruz. Ne yazık ki devletin pek bir önlemi yok ve ne yapacaklarını da bilmiyorlar.


Yangın faciasından bir görüntü. (Görsel, I.)

HGS’den Hapise Giren Çıkmış

Bu HGS’den hapise giren Hades içeriden çıktı herhâlde. Serbest bırakılmış olmalı. Çünkü sosyal medya hesaplarında hep aktif gözüküyor.

Aklıma şey geldi. Polisin suçsuz bir çocuğa yolda kamera çekerken, durup dururken vurması.. Bide, “neden vuruyorsun” diyen çocuğa sanki bir suç işlemişte çocuk hakkı varmış gibi bağırıp, küfür ve hakaret etmesi. (3)

Ama polisin gücü yetmiyor bu çocuklara laf etmeye, hep olan masum çocuklara oluyor.. 

İşte TÜRK POLİSİ. Suçluya güven, suçsuza korku veriyor.

Türkiye’de tüm felaketlerle ve oteldeeki yangınla hayatını kaybeden herkes başsağlığı diyorum. Irkı, dini, rengi, dili ne olursa olsun insan hayatı hiçe sayılamaz. Hiçbir farklılık, insanlığımızı yok edemez.

Bir insan hayatı, o video oyunlarındaki insan hayatı değildir. Bir insan hayatı yaşanmamış onca şeylerdir, sizi dişi tırnağıyla büyüten ailenizdir. Bir kişi ölür arkasından bin kişi.

Ama hâlâ bu çocuklar depremzedelerle, yangınla ölenlerle dalga geçiyorlar, tabiî arayıp da değil, sanal ortamda, sosyal medya platformlarında vs.. Ama kimin umurunda ki.

İsrailsohbet grubu diye grubu da anmadan geçemeyeceğim, kendinden emin şekilde konuşuyor. Güvene bak. Yapmadım diyor sırıtarak, ama yaptığını da sonrasında itiraf edercesine konuşuyor. Neyse. Bir özgüveni var sanki bir şey başarmış, yapmış. Şizofren.

HERKESE, İYİ GÜNLER! 

İYİYSE ARTIK GÜNLER..

NOTLAR:

(1) https://anlatilaninotesi.com.tr/20230206/depremzedeleri-telefonla-arayip-dalga-gecen-selman-altunbas-gozaltina-alindi-1066661315.html

(2) https://www.ntv.com.tr/turkiye/yangin-faciasinda-vefat-edenlerin-ailelerini-arayip-dalga-gectiler-cirkin-paylasimlara-sorusturma

(3) https://x.com/bgyether/status/1883187937044783481


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...