Ana içeriğe atla

Atatürk’e Mevlit Okutulması

Atatürk’e Mevlit Okutulması

Nedense Atatürkçü bazı arkadaşlar ve yobazlar Atatürk konusunda sabit fikirlidir. Aslında hepsi aynı kafa yapısındadır.

Atatürk onlara göre din ile biçimlendirecek ve anlamlaştıracak bir şey gibi görülüyor. 

Fakat öyle değil. Ne Atatürkçü’nün ne de Yobaz’ın düşündüğü gibi değil olay. 

Atatürk islâm düşmanlığı ile direkt ithâm etmek yanlıştır.

Atatürk, inanmasa bile mevlit okuttuğunu, böyle şeylere yetiştiği kültürden dolayı saygısı olduğunu biliyoruz.

Meselâ;

Samsun’a çıktıktan sonra: “Halkın sesini çıkarması zamanı gelmiştir. Ondan önce bu halka yol göstermek icap eder. Bu yüzden önümüzdeki cuma günü, namazdan sonra Büyük Cami’de mevlit okutunuz. Mevlit bitince dışarıda fişek atılarak işaret verilsin. Böylece her üç camiden halk ellerinde bayraklarla ve tekbir getirerek alayla çıkıp miting yerinde toplansın.” (1)

Meclis açılışı için: “Bu dini ve vatani törenin yapılmasından ve camilerden çıktıktan sonra Osmanlı topraklarının her tarafında, hükümet makamına gelinerek Meclis’in açılmasından dolayı resmi kutlamalar yapılacaktır. Her tarafta cuma namazın dan önce uygun şekilde mevlit okunacaktır.” (2)

Her yıl, Çanakkale şehitleri için mevlit okutmuştur. (3)

Bu örnekler tabiî Atatürk’ün dindar ya da Müslüman olduğu kanısına varmamızı sağlamaz.

Atatürk’e mevlit okutulması doğru mu yanlış mı bunu dinî âlîmler karar verir fakat Atatürk’ü hutbe de anmamak bir hainliktir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu. İlk Cumhurbaşkanı ve Kurtuluş Savaşı başkomutanı. 

Hangi dinden olursanız olun, Atatürk’ün önemi büyüktür hele ki kurdurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı onu anmaması büyük ayıptır.

Yobazlar Atatürk’ü din üzerinden yok etmeye çalışıyor ve algı operasyonu yapıyorlar.

Atatürkçü ve ılımlı islâmcı gibi görünüp Atatürk’e saldırıyorlar.

Atatürk, İslâm düşmanı demek doğru değildir. Bu pratiğe uygun değildir. 

Atatürk, İslâm yerine Türk millîyetçiliğini koymak istiyordu. Çünkü Atatürk’e göre İslâm, Türk milletine yük olan bir şeydi. 

Fakat burada parantez açmak gerekir, Atatürk camileri yaptırmış, birçok kur’ân’ı ve hâdîsî Türkçeye çevirmişti.

Gene de Atatürk’e göre din önemliydi. Fakat o din yerine, Türk millîyetçiliği konmalıydı. Bunu kendi yazılarında belirtiyor. 

Atatürk, dinî düşmanından ziyâde Atatürk Tanrı kavramına karşıydı. Bunu kendi yazılarında, okuduğu kitaplarında ve hâtıratlarda görebiliriz. Hele ki Kemalist eğitimin tarih derslerinde gâyet görürüz.

Burada yine bir parantez açmak gerekir, Atatürk’ün dine bakışı sizin gibi değil. Atatürk, daha çok millîyetçi açıdan bakıyor. Ve İslâmı da, Türklüğü uyuşturan bir mekanizma olarak görüyor.

Atatürk, yaratılışı da Darwin çerçeveden bakıyor. Tabiî bunlara bir sonraki yazımızda detaylı olarak değineceğiz. 

Fakat önceden değindiğim noktalar var: “Atatürk ve Darwinizm”, “Atatürk ve Dini”, “Atatürk ve Türklük, İslam, Halifelik.” gibi yazılarımda değindim. Okumanızı tavsiye ederim.

Dediğim gibi Atatürk ne olursa olsun Türk milletini savaşta kurtarmış, modernleştirmiş ve onu en iyi yere koymaya çalışmış bir komutan ve devlet adamı. Büyük devrimci ve büyük millîyetçi.

Türk ırkı onu her yıl en derin özlemlerle anacaktır.

Onun müslüman olup olmamasına değil, onun vatanını kurtarmasına bakacaktır!

Son başbuğ Atatürk’ü saygıyla anıyoruz. 

İyi günler.


NOTLAR:

(1) Nutuk, İş Bankası Yay., s. 294.

(2) Ali Kuzu, Ataürk Din Düşmanı Değildi, Paraf Yay., s. 31.

(3) Hafız Yaşar Okur, Atatürk’le On Beş Yıl Dini Hatıralar, Sabah Yay., İstanbul, 1962, s. 36.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...