TÜRK DÜNYASININ EN BÜYÜK DÜŞMANI KOMÜNİSTLİKTİR!
"Komünizm Türk dünyasının düşmanıdır, her görüldüğü yerde ezilmedir." sözünü bu sırada söylemiştir. Onun içindir ki komünistlerAtatürk'ten nefret ederler. Mustafa Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşı sırasında çok büyük bir enerji ve
zekâ eseri göstererek herkesten, her şeyden faydalandığı hakkındaki görüşe Aclan Sayılgan yeni bir
nokta daha ekliyor: Arif Oruç'un Çerkez Ethem ve Komünizm hakkında Atatürk'e ajanlık etmiş
olabileceğini iddia ediyor (s. 144 ve 149).
(Makaleler, c.1, s. 147.)
"Atatürk'ün meşhur Eskişehir nutku da unutulmamalıdır: Türklüğün en büyük düşmanı
komünizmdir. Her görüldüğü yerde ezilmeli... Yön buna ne buyurur?"
(Makaleler, c.4, s. 24.)
- ATSIZ
GERÇEK!
"İşte oyun bundan çok sonra 31.12.1964 günlü Toprak dergisinde oynanmış, 1944 Turancılık davası sanıklarından A.P.'li senatör Dr. Fethi Tevetoğlu Atatürk'ün nutkunun tahrif edilmiş şeklini yayınlamıştır. Dr. Tevetoğlu'nun yayınladığı demeç ile resmi demeç arasındaki fark, Atatürk'ündemecinin sonundaki eklerdir. Bu ek: «Bu memleketteki komünistler, yalnız
bizim tevkif ve hapsettiklerimizden ibaret değildir. Bu işlerle bizzat yakından
alakadar olacağım. Şurasını unutmamalıdır ki, Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.» şeklindedir.
Oynanan oyun, 1947 Millet dergisi ile 1964 Toprak dergisi karşılaştırılınca derhal ortaya çıkmaktadır. Millet dergisinden adeta bir fotomontaj yapılarak Toprak'taki metin elde edilmiştir, şöyle ki, Dr. Tevetoğlu:
a- 7 Ağustos günlü Millet'ten Eskişehir nutkunu almış.
b- 8 Mayıs günlü Millet'ten 1928 yılında Atatürk'ün kimden rivayet
edildiği belirsiz, bir sofrada yaptığı iddia edilen bir konuşmasından «bunları bıraksak belki aralarında hatalarını anlayarak islahı nefs edenler olur» ortadaki cümlesi çıkarılmış ve birinci ile üçüncü cümle Eskişehir nutkuna eklenmiştir.
c- 15 Mayıs günlü Millet'in kapağındaki fotokopi, yani «Şurası unutulmamalıdır ki, Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir!» cümlesi de en sona ilave edilmiş, böylece Toprak (3 l.l2.l964) dergisindeki uydurma yazı elde edilmiştir, bu da o
dönemde T.l.P. aleyhine yürütülen iftiralı sindirme mücadelesinin bir parçasından ibarettir.
Bu oyunu oynayanları 1947 tarihli Millet kolleksiyonunun bulunamayacağını sanmışlardı.
Şimdi bu montajın kısımlarını inceleyelim:
a- Eskişehir nutku bir hakikat ur, devrin bütün gazetelerinde vardır.
b- Dr. Tevetoglu'nun orta cümlesini çıkanugı sohbet konuşmasının tarihi 1929 degil 1928'dir. Yani eger söylendiyse bir yıl önce söylenmiştir. Herhalde sofrada bir yıl önce kullanılan bir cümle bir yıl sonra aynen Eskişehir
demiryolu garında kullanılamazdı. Kaldı ki, Millet dergisi hiçbir şahit gösterememiştir. Bu <<konuşmayı» düpedüz uydurmuştur.
c- Orta cümlenin Dr. Tevetoğlu tarafından çıkarılması anlamlıdır.
Eğer Atatürk "bunları bıraksak yola gelenler olur" anlamında konuşsaydı,
«her gördüğün yerde ezilmeli» sözü ile açık bir çelişki olurdu, ondan bu
cümleyi yok etmek..
d- Kitabın son sahifesindeki yazı Atatürk'ün değildir. Çetin Altan bu
yazıyı «uluslarası önemde yabancı ehli vukuf'a» incelettiği vakit, yazının
sahteligi ortaya çıkmıştır. Kaldı ki, yazıyı taklit ederek bu cümleyi piyasaya
atan, kendisinin cam üzerinden yazıyı kopya ettiğini itiraf etmiştir. Kitap
meydanda değildir. Yani bu yazı tamamen düzmecedir.
e- Başka başka yerlerde ve tarihlerde söylendiğini ve yazıldığını ispat
ettiğiniz ve ikisi sahte olan iş bu yazıların hayali bir gazetede çıktığı söyleniyor. Hayali, çünkü gazetenin birinci sayısında çıktığı iddia edilmiştir.
Halbuki Atatürk'e Sakarya gazetesi başyazarı olarak bir gazeteci tanıştırılmıştır, yazı 7 Ağustos günü Sakarya 'nın birinci sayısında çıktıysa
başyazar «Faruk Şükrü» iki gün önce, daha çıkmayan bir gazetenin başyazarı olamazdı.
f- Atatürk «Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir» diye bir
cümle söyleyemez. Önce Türk alemi (dünyası) turancılann kullanabileceği
bir deyimdir, Misakı Millici Atatürk'ün degil. Sonra gerçekçi bir devlet Başkanı, ve ölünceye kadar samimi Sovyet dostu olan Atatürk bu cümleyi kullanamazdı. Komünistliği ve diğer akımları Türkiye'de yasak etmişti ama Azerbaycan 'ın bile komünist olmasında büyük rolü olmuştu, üstelik ölünceye kadar Sovyet dostu kaldıgı herkesee bilinmektedir. Hem politik bakımdan, hem de gerçek bakımından bu cümle onun olamaz.
Sovyet düşmanlığının yaygın olduğu dönemde bu demeci uyduranlar
1929 yılındaki Sovyet Dostluğu havasını tamamen unutmuşlardır"
(Rasih Nuri İleri - Atatürk ve Komünizm, s. 338.)
Yorumlar
Yorum Gönder