Ana içeriğe atla

Jandarma'nın İçişlerine Bakanlığına Bağlanması...

  

Jandarma'nın İçişlerine Bakanlığına Bağlanması...

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Jandarma'nın "Milli Savunma Bakanlığı"na bağlanamak istendiğini iddia etti. (1) Hulusi Akar bir süredir "Jandarma"nın, "Millî Savunma Bakanlığı"na bağlanması için Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ikna etmeye çalışıyormuş, fakat sol gazete bunun tersine "baskı yapıyor" iddiasın da bulunuyor. (2) Ancak Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Hulusi Akar'ın teklifi kabul etme noktasına gelmiş ancak Süleyman Soylu araya girmiş ve Sayın cumhurbaşkanını ikna etmiş. 

Bundan önce "İçişleri Bakanlığı"na bağlanmasına karşı çıkan ve Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, erken emekli edilmişti. "15 Temmuz darbe girişimine karşı yapılan darbede tek emekli edilen komutan Jandarma genel komutanı Galip Mendi." (3) 15 Temmuz darbe girişiminden 10 gün sonra OHAL kararnamesi ile "İçişleri Bakanlığı"na bağlanmıştır. Belki Orgeneral Sayın Galip Mendi, Jandarma Genel Komutanı olarak kalsaydı sonuna kadar direnecekti, bunun için erken emekli edilip aradan çıkarıldı. Sayın Galip Mendi şuan gündem de olmasının nedeni Sedat Peker tarafından isminin zikredilmesi oldu. (4) Fakat bu bizim konumuzla alakalı değil. Fakat 2016 öncesi'nde darbe riskini azaltmak için Jandarma'yı İçişleri Bakanlığı'na bağlanması istenmiş, galiba 15 Temmuz'da bunun tuzu-biberi olmuş! (kaynak >1)

Jandarma'nın İçişleri Bakanlığına bağlanacağı 2014'te Davutoğlu tarafından "Yeni iç güvenlik paketi"nde sunulmuş.. (5) Zamanın başbakanı Davutoğlu "Devrim mahiyetinde bir adım" olarak niteliyor ve ekliyor: "Askeri konular hariç bütün diğer konularda yetkiler İçişleri Bakanına ve İçişleri Bakanlığına veriliyor.", "Bundan sonra jandarmalarımız İçişleri Bakanlığımızın tayin edeceği özel bir kıyafet giyecek. Özel bir kıyafetle alanda çalışacaklar." (6)

Jandarma'nın haki renk kamuflajını değiştirip, lacivert yapmasının amacı polise mi benzetmekti? Yoksa takvim gazetesine göre örnek aldıkları Fransız ve İtalyan jandarmasına mı? (*) Hâlâ komutanlar arasın da eleştiriliyor "buna ne gereği vardı" ve "niye polise benzetilmek isteniyoruz" diye!

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, dönemin İçişleri Bakanı, Efkan Ala'ya: "Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923 tarihinde yeniden yapılandırılan jandarma teşkilatı, 10 Haziran 1930 tarihli 1706 sayılı Kanunla bugünkü yapısına kavuşturulmuşken, tam 84 yıl sonra böyle bir radikal değişikliğe neden gerek görüldü?" (7)

Fakat Ala, "Jandarma ile İçişleri Bakanlığı arasındaki ilişkiler kesinlikle reforma tabi tutulmalıdır, tutulacak!" (8)

Umut Oran'ın son röportajında ki son sözü "Kolluk kuvveti olan polisin bakanlığınıza bağlı olması yeterli gelmiyor mu?"

Jandarma, Millî Savunma ve İçişleri Bakanlığı'nın arasında paylaşılmayan bir kurum hâline geldi. Jandarma'nın bağlandığı 2016 yılından itibaren; eleştiriler devam ediyor ve iki kurum arasında rekabette sürüyor.  Ben de askerliğimi Jandarma yapmış biri olarak komutanlarımız, İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasını hoş görülmezdi. Ve ki Jandarma zaten İdari Yönden, İçişleri Bakanlığı'na bağlıydı, bağlanmasının ne gereği vardı? Kıyafetinin mavi yapılması reform değil, basbaya ordudan koparmaktır. 

Sonuç: Jandarma'nın 2014'ten beri İçişlerine bağlanılması dönemin Davutoğlu tarafından teklif edilmiş sonradan 15 Temmuz'dan sonra bağlanmıştır. Jandarma genel komutanı'da zaten dönemin hükûmeti ile de anlaşamadığı aşikâr ve bağlanmasına da karşı, erken emekli edilip, genel komutanlığı içişleri bakanlığına bağlanıyor ve yeni düzenleme geliyor Jandarma'ya, Jandarma'nın yeniden nasıl düzenlendiğini aratıp bulabilirsiniz. Jandarma'nın yeniden Millî Savunma'ya bağlanması konusu, yeniden gündeme gelmesi ve Sayın Soylu ile Sayın Cumhurbaşkanın kabûl etmemesi, ileri ki durumlar da ne olacağını gösterecektir. Fakat İçişleri bakanlığı'na bağlanması işleyiş görevini rahatça yerine getirmesiyle ilgili olanağı var. Fakat biz bu argümanı bir kenera atarak, niye o zaman gereksiz ve lüzumsuz değişiklikler yapıldı ne gereği vardı diyerek noktayı koyuyorum.

Eskiden Mondros Antlaşması ile düşman devletler tarafından Jandarma "İçişleri bakanlığı"na bağlanmıştı.. Hatırlatıyım dedim!

JANDARMA BİR KÂNÛN ORDUSUR!

Ne mutlu Türk'üm Diyene!

NOTLAR:

(*) https://www.takvim.com.tr/guncel/2014/10/26/jandarmaya-lacivert-uniforma

(1) https://www.indyturk.com/node/365711/haber/msb-jandarmay%C4%B1-geri-istiyor-i%CC%87%C3%A7i%C5%9Fleri-vazge%C3%A7mem-diyor-jandarma-neden

(2) https://haber.sol.org.tr/haber/hulusi-akar-jandarmayi-savunma-bakanligina-yeniden-baglamak-istiyor-305591

(3) https://artigercek.com/yazarlar/ahmetnesin/15-temmuz-da-jandarmada-neler-oldu

(4) https://halktv.com.tr/gundem/emekli-orgeneral-galip-mendi-sedat-pekerin-arkasinda-bir-guc-var-459302h

(5) https://www.haberturk.com/gundem/haber/1001633-iste-yeni-ic-guvenlik-paketi

(6) https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/davutoglu-polis-devletinin-ayrintilarini-acikladi-132650

(7) https://www.sozcu.com.tr/2014/gunun-icinden/jandarma-icislerine-mi-devrediliyor-524364/

(8) https://www.cnnturk.com/haber/turkiye/jandarma-genel-komutanligi-icisleri-bakanligina-baglaniyor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA

  Filistin’in iki yüzü: PKK ve ASALA Diyeceksiniz ki: “ Ama insanlar ölüyor, yazık değil mi! Ne acımasızsın! ” falan filan.. Hayır efendim, hayır! Elbette çocukların ölmesine üzülüyorum, bende bir insanım lâkin FKÖ’nün eğittiği PKK’nın kaç Türk çocuğunun canını aldığını ez mi geçiceğiz? Burada Suriye’nin PKK’ya verdiği desteği yazmayacağım çünkü zâten blogu’mda “ Sosyalist Bedevî: Esad ailesi, atalarının izinde ” diye bir yazı yazıp detaylıca anlatmıştım. Ayrıca FKÖ’nün kurucularından ve Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas hakkında da burada bahsetmeyeceğiz. Çünkü daha önce bahsetmiştik, bakınız: “ Solcu bir Bedevî: Mahmud Abbas ” Gelgelelim, Filistin ve PKK ilişkilerine, şöyle anlatayım: PKK, Suriye-Filistin-Lübnan kampların’da eğitim görmüştü. PKK, Suriye Hükûmeti tarafından Bekaa Vadisi’ne yerleştirilmişti. Burada yetişmişler burada militanlaşmışlardı. Bizzat büyük Türkiye dostu (!) Yaser Arafat tarafından desteklenmişlerdi. (1) İsrail’e karşı operasyonlar da kullanılmışla...