Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in Türklerle İlgili Sözleri
Karl Marx'a göre "İngiliz işgali bir devrimdir.", "Türkler ise vahşi, barbarlar.."
"Artlarda Hindistan'ı istila etmiş olan Araplar, Türkler, Tatarlar, Moğollar, tarihin değişmez bir yasası uyarınca uyruklarının üstün uygarlığı tarafından kendileri, barbar fatihler olarak kısa zamanda hintlileşmişlerdir." - Marx (1)
"İngiltere'nin Hindistan'da yerine getirmesi gereken ikili birgörevi vardır: biri yıkıcı, öteki yenileyici, İngilizler, yerli toplulukları parçalayarak, yerli sanayinin kökünü kazıyarak ve yerli toplumda büyük ve yüce olan ne varsa yerle bir ederek bu uygarlığı yıktılar." (...) "Sorun, İngilizlerin Hindistan'ı fethetmeye hakları olup olmadığı değil, daha önce Türkler, Persler, Ruslar tarafından fethedilmiş Hindistan'ı,İngilizler tarafından fethedilmiş Hindistan'a yeğleyip yeğlemeyeceğimizdir."
"Bu, İngiliz sömürge yönetiminin ayırıcı özelliği değil, yalnızca Hollanda'nınkinin bir taklididir... "
"Hintli eğirici ve dokumacının her ikisini birden yok eden İngiliz müdahalesi, bu küçük yarı-barbar, yarı-uygar toplulukların iktisadi temellerini dağıtmış ve böylece Asya'da o zamana dek görülmüş en büyük ve doğruyu söylemek gerekirse biricik toplumsal devrimi yaratmıştır.
Öyleyse, eski bir dünyanın çöküşünün yarattığı korkunç manzara bize ne denli acı gelirse gelsin, tarih açısından Goethe ile birlikte şöyle haykırmaya hakkımız vardır: Daha büyük haz veriyor diye, Bu acı bizi yiyip bitirmeli midir?
Timur yönetimi altında değil midir ki, ruhlar ölçüsüzce telef edilmiştir?" (2)
Marx, Timur'a "Budala soyu" (3)
Engels: "Türk yöneticilerin sürekli baskısı yüzünden gadarlıklarını ve kindarlıklarını korumakla birlikte, korkak bir ırktır. Ahlak düzeyleri pek düşüktür." (4)
Engels: "Bu varlık er geç sona erecek, Avrupa'nın en güzel toprakları ayaktakımının egemenliğinden kurtarılacaktır... Avrupa Türkiye'sinde Yunan ve Slav kentsoylu sınıfının etki ve zenginliği sürekli artmakta, Türkler her geçen gün gerilemektedir. Zaten Türkler devleti ve asker gücünü ellerinde tutmasalardı (biliyorsunuz, bu iki örgüt de ancak zorbalıkla, barbarlıkla kurulup ayakta tutulabilir!) çoktan yok olup giderlerdi. Türklerin sahip oldukları, uygarlığı engelleyen bu tekel ve güç. Artık güçsüzlüğe dönüşecektir. İşin doğrusu, Türklerin ortadan kaldırılmaları gerekir." (*)
Öyle ki Marx ve Friedrich Engels "Silistre Direnişi"ni için yazdığı makale: "Savaşın başından bu yana cereyan eden askeri olaylar arasında en önemlisi, kuşku yok ki, Silistre Kuşatması'dır... Biz kuşatmanın ileri aşamasında Türklerin Arap Tabyası'nı savunmaktan vazgeçmek zorunda kalabileceklerini düşünmüştük. (...) Tam tersine Türkler, düşman üzerine 4 bin süvari çıkarttılar... Arap Tabyası'nın Hasan Paşa komutasındaki 4 taburla 500 başıbozuktan oluşan savunma güçlerinin tutumu, en yüksek övgüye hak kazanmış bulunuyor. Savaş tarihinde Arap Tabyası gibi bir dış tabyanın böylesine dayandığı bir başka olay bilmiyoruz." (5)
Marx ayrıca, Sırp ve Karadağ isyanlarını "Kurtuluş savaşı" olarak nitelemiyordu. (6) Bazı güvenilmez kaynaklara göre: Darwin Türkler için "Türkler, Yarı maymun aşağı bir ırk!" dediğinde, Marx: "Darwin aşağılık bir İngiliz emperyalisti, köpek soylu bir ırkçıdır." diyerek karşı çıkmıştır.
Öyle ki bunun gibi bir başka iddia ise İngiliz Başbakanı Gladstone ile Darwin arasında ki "Türk Anlaşmazlığı" adıyla yayınlanan şu yazıdır: Gladstone "Türkler Bulgarları katletti" sözüne yönelik Marx şunu demiş: "Muhammet'in çocuklarının bütün Hıristiyan sahtekârlara ve ikiyüzlü gaddarlık tacirlerine karşı aldıkları sağlam şerefli tutumu yüceltiyordu."
Fakat bildiğimiz tek şey Marx, Darwin ile Gladston'un Türkler aleyhinde ki toplantılarına karşı çıkmıştır. (**)
Öyle ki Taner Timur'un iddialarına göre:
- "Türk, halk kitleleri Marx’ta hayranlık ve saygı uyandırmıştı. Hatta Marx, Türklere karşı nötr olmanın dahi zor olduğu bir dönemde Türkofil (Türk sever) olmakla eleştirilmişti."
- "Marx, Türk köylüsünde, yani halk kitlelerinde, Avrupa’nın en yetenekli ve en erdemli temsilcisini görüyordu."
- "Özellikle hayatının son döneminde Türkiye’nin devrimci potansiyelini sezen Marx, Türkçe öğrenmeye de başlamıştı. Kapital’i bitirmek yerine Türkçe çalışıyordu." (7)
"İşte Marx'ın 27 Eylül 1877 tarihli mektubu. Doğu'daki bunalım Marx'ı adeta coşturur. "Rusya ... uzun süreden beri zaten bir devrimin eşiğindedir, bunun için bütün koşullar mevcuttur. Yiğit Türkler indirdikleri darbeler sayesinde patlamayı çabuklaştırmışlar, belki birkaç yıl öne almışlardır.." (8)
"Avrupa’nın en cesur iki soyu olan Türkler ve Polonyalıların aşağılanmalarının öcünü Avrupa’dan alacaklar." (9)
K. Marx herhalde Osmanlının tebaası Türkleri "yiğit, akıllı, ahlaklı" derken, Rus Çarlığı korkusu içerisinde Osmanlıyı savunma politikası sürdürüyordu.
Marx'ın, Türklere eğer saygısı olsa idi: Türklerin en ünlü liderlerine ve Türklerin fethettikleri yerler ki yönetimi ile Türk soyuna hakaret etmezdi. Ona göre onun çağında ki ve önce ki çağdaki Türkler için ayrım da söz konusu olmalı. Çünkü Osmanlı Türklerini överken, eski çağ Türklerini aşağılıyor.
NOTLAR:
(*) Hürriyet, 2 Ağustos 2003.
(**) Soner Yalçın - Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor, s. 347.
(1) Karl Marks, Hindistan'da İngiliz Egemenliği'nin Gelecekteki Sonuçları.
(2) Cengiz Özakıncı - Türkiye'nin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı Tuzağı, Otopsi Yay., s. 538.
(3) Karl Marx, Hindistan'da Çin Egemenliği, New York Daily Tribune, 25 Haziran 1853.
(4) Friedrich Engels, Cezayir, New American Cyclopaedia, 17 Eylül 1857.
(5) Marx, Engels - Temmuz 1854 günlü New-York Daily Tribune (Özakıncı'nın aktarımıyla)
(6) https://odatv4.com/guncel/marx-turkleri-nasil-anlatiyordu-25071809-143364
(7) Taner Timur - Marx-Engels ve Osmanlı Toplumu, Yordam Kitap, İstanbul, 2012.
(8) Vladimir İlyiç Lenin - Karl Marx ve Doktrini, s. 88.
(9) "Aydın Sorumsuzluğu Mu Yoksa İhaneti Mi?", Mehmet Ali Yılmaz, 07 Aralık 2015.
Yorumlar
Yorum Gönder