Ana içeriğe atla

Atatürk ve Felsefe

  

Atatürk ve Felsefe

Atatürk, Felsefeye önem verirdi. Fakat bu Atatürk'ün en az yayınlanan tarafı olmuştur. Atatürk bir felsefeci ve ya Filozof değildi. Fakat Parti programı Kemalizmdi  ve Kemalizmin de "Felsefesi" vardı. 

Atatürk, Felsefe ve Felsefe Tarihi okumuştu. Felsefe ile Psikoloji ile ilgili okuduğu kitap sayısı: 121'dir. (1) Okuduğu Filozoflardan bazıları: Kant, Schopenhaur, Sepencer, Gazali, Denis Diderot, vs..  Jean-Jacques Rousseau, Holbach, Jean Meslier, Feuerbach ve D'Alambert, Voltaire, Montesquie, Desmoilens gibi bir çok Filozofu bildiğini ve etkilendiğini, okuduğu kitaplarında ki notlarından ve konuşmalarından biliyoruz öyle ki Aristo ile Platon'dan da etkilenmiştir.

Atatürk, Askeri Rüştiye'de Felsefe eğitimi görmüştür. Herhalde Felsefeye ilgisi daha küçük yaşlarda olsa gerek çünkü Frerler Okulu'nda, D'Alambert, Rousseau, Voltaire, Montesquie, Desmoilens gibi Filozofları öğrenmiş ve tartışmıştır. (2) Fakat en somut deliller, Askeri okulda Felsefe eğitimi görmesiyle başlar. İlber Ortaylı şöyle anlatıyor: "Atatürk bir askerî dehadır. Ancak bunun tarifini yapmak çok güçtür. Bu noktada aldığı kurmay öğrenimi çok önemlidir. İyi bir eğitim aldılar, tabiri caizse her şeyi biliyorlardı, sivillerle irtibatları çoktu, felsefe, tarih, bilhassa coğrafya, edebiyat, mühendislik ve matematik hakkında bilgileri ve eğitimleri vardı, hiç değilse ne konuşulduğunu anlarlardı." (3)

Ayrıca, yabancı dil'de felsefe kitapları okuyordu, bu normaldi çünkü Abdülhamid döneminde kitap yasağı vardı. Atatürk zaten tek okuduğu Felsefeyle ilgili konular değildi; Tarih, Psikoloji, Kültür, Sanat vs. ile ilgili bir çok yabancı dilde kitap okuyordu. Mesela Kant'ın "Saf aklın eleştirisi" kitabının Fransızcasını okumuştur. (Fransızcası, "Critique de la Raison Pure", Atatürk’ün Kitaplığı’nda mevcuttur.) (4)  Ayrıca "Discours sur la Mathode" (Yöntem Üzerine Konuşma) kitabı da Atatürk'ün Kütüphanesinde bulunmaktadır. Mesela Kant hakkında "Ludwig Goldschmidt - Kant und Hackel" ve "Memet Emin Erişirgil Kant ve Felsefesi" hakkında kitaplar okuduğu ve Milli Eğitim Bakanlığında Kant hakkında yabancı eserleri tercüme ettirmiş ve "Kant ve Felsefe" adlı bir inceleme yaptırmıştır. Atatürk'ü, rasyonalizm, pozitivizm ve materyalizm'de Kant etkilemiştir.

Atatürk'ten dinleyelim: "Vaktiyle kitaplar karıştırdım. Yaşam konusunda filozofların ne dediklerini anlamak istedim. Bir bölümü her şeyi kara görüyordu. «Değil mi ki hiçiz, sıfıra varacağız, dünyadaki geçici yaşam süresince neş'e ve mutluluğa yer bulunamaz» diyorlardı." (5) 

Atatürk, Felsefe ve Felsefe Tarihini bilirdi. Bir konuşmasını aktarmak isterim: "VII. asırda Mileli Tales matematikçi, coğrafyacı ve filozof olarak dünya çapında bir şöhret kazandı. Fransa ahalisine alfabeyi ve para kullanmasını öğreten Foçalılardır. Fakir ve harap olmuş olan asıl Yunan kıtasının da medeniyette kılavuzu, Batı Anadolu olmuştur.

Daha ziyade Tor nüfuzu altında kalmış olan Sicilya ve Güney İtalya kolonileri de büyük medeni roller oynamıştır. Sicilya'nın birçok meşhur binaları ve Güney İtalya'daki Pöstüm mabedi Tor stilinde sade ve kuvvetli eserlerdir. Meşhur matematikçi filozof Pitagor, Kroton'da yaşamıştır." (6) gerçi Thales'e,"Tales", Pisagor'a ise "Pitagor" diyor. 

Atatürk, Rousseau'nun "Toplum Sözleşmesi"ni de okumuştur. (7) ve şöyle demiştir: "Jean-Jacques Rousseau’yıı baştan nihayete kadar okuyunuz. Ben okudum.

Atatürk daha Selanik'te iken. J. Rousseau'yu büyük bir dikkatle okuduğunu kendisi yakın arkadaşlarına söylemiştir. (8) 

 Atatürk, Rousseau'dan da çok fazla etkilenmiştir. Doğu Perinçek şöyle anlatıyor: "Cumhuriyet'in kurucuları, doğa ve insanın oluşumu konusundaki materyalist görüşleri, Aydınlanma'nın en radikal filozoflarından olan Holbach'tan alırken, siyasal iktidar ve özgürlükler konusundaki düşünce kaynağını, Rousseau da buldular. Başka deyişle, Kemal izmin din ve Allah felsefesi Holbach'tan, siyaset  teorisi ise Fransız Devrimi'nden ve özellikle Jan Jaques Rousseau'dandır." der.

Sinan Meydan'dan dinleyelim: "Mustafa Kemal, Fransız aydınlanmacı Montesquieu'dan da etkilenmiştir. Onun "L'esprit des Lois" (Kanunların Ruhu) adlı yapıtını incelemiş ve bu kitapta "cumhuriyetle" ilgili bölümlerin altını çizmiştir." (9)

Atatürk meraklı biriydi, okumayı severdi bir gerçek hikaye vardır ki, Atatürk bir dükkan da "Felsefe, Tarih, Sosyalizm ve Tıbba" dair kitaplar görür fakat bu kitaplar Fransızcadır. Atatürk, bu kitapları karıştırır ve bakar. Dükkan sahibiyle Felsefe muhabbeti yaparlar.

Atatürk, Felsefeyi yakından takip etmiş biridir.

Mesela: Okuduğu kitabın son sayfasına "bir gecede okudum, 4/5 eylül" diye not düşmüş ve 1923'te okuduğu bu kitapta, şu satırların altını çizmişti. "Din felsefesi, ulusun hayata ne gözle baktığını gösterir, hayata ve evrene verdiği değer, o ulusun mutluluk ve felaketi üzerinde etki yapar." (10)

Atatürk, 1935'te Paris büyükelçiliğinden Kitap getirtmiştir. Bunların arasında Felsefe ile ilgili bir çok kitapta mevcuttu. Sinan M. şöyle anlatıyor: "Askeri okul yıllarından itibaren yerli ve yabancı bilim insanlarının ve filozofların eserlerini okuyan Mustafa Kemal, daha önce de vurgulandığı gibi, gençliğinde pozitivizm ve materyalizimden etkilenmiştir."

Atatürk'ün İzmit konuşması,"Hayatın felsefesi, tarihin tuhaf tecellisi şudur ki her iyi, her güzel, her yararlı şey karşısında onu yok edecek bir kuvvet belirir, bizim dilimizde buna gericilik (irtica) derler. iyi bir şey yapımız mı biliniz ki, bunu yok etmek için karşınıza muhalif, gerici bir kuvvet çıldıracaktır. Bunun için yapmadan önce çıkacak kara kuvvetin yok edilmesi önlemini de almış olmak gerektir!" (11)

İlk felsefeyi öğrenişi:

"Ben ilk felsefeyi Arabistan'da iken okudum. Felsefede gülen felsefe ve ağlayan felsefe diye iki metin  vardı. Ben o günden beri gülen felsefeyi tuttum ve hayatım ondan yol aldı." (12)

Ayrıca Atatürk, Jean Meslier ve ya Holbach tarafından yazılan "Tanrısızlığın İlmihali"  kitabını Türkçeye çevirtip, okumuş ve notlar almıştır. 

Perinçek şöyle anlatıyor: "Atatürk ve arkadaşları, 1920’den itibaren “Devlet Sosyalizmi”ni savunduklarını, felsefede Tarihsel Materyalist veya Pratik Maddiyetçi ve Determinist olduklarını vb. sık sık ifade etmiş ve ders kitaplarına da yazmışlardır.

Kemalist Devrim’in önderleri, felsefelerini “tarihte deterministiz, icraatta pratik maddiyetçiyiz” diye açıklamışlardır. 

Cumhuriyetin düşünür ve siyaset adamlarının Marks ve Engels’in Tarihsel Materyalizminden kuvvetle etkilendiklerini görüyoruz. Mahmut Esat Bozkurt, “ihtilal ve sebepleri hakkında en esaslı görüşü” Marx ve Engels’in belirtmiş olduklarını vurgular. “Marx’ın görüşlerinden, ilmi tahlillerinden, metotlarından hak ve hakikatler lehine istifade edecek çok şey vardır.”


Cumhuriyet Devriminin önderliği de, hem bu hareketin devamı olarak hem de yürüttüğü mücadelenin düşünsel ihtiyaçları gereği, Aydınlanma felsefesiyle beslenmiştir. Atatürk, “Biz hepimiz Fransa’nın kültür kaynağından içtik. Ben bile çocukken bir süre bir Fransız mektebine gittim”

Holbach’ın felsefesinde erdem, akıl ve gerçek, doğanın yavrularıdır. Kemalistler de, Holbach gibi “aklın egemenliğini” savunurlar." (13) 

Atatürk'ün "Eflatun, Aristo, Hobbes, Lock, Rousseau" hakkında okuduğu kitaplardan aldığı notlar:













Atatürk'ün felsefe ile ilgili notları bu kadarla sınırlı değil elbet. Fakat biz burada bir kaç önemli yazıyı verdik. Gördüğünüz tüm yazıları, Atatürk kitap okurken ya işaretlemiş ve altını çizmişti. 

Atatürk, Türk Filozoflarının araştırılmasını ve Türk düşüncesinin ortaya konmasını istemiştir. (14)


Sonuç bölümümize gelince, Atatürk küçük yaştan beri Felsefeye merakı vardı. Atatürk, Fransızca öğrenirken, Aydınlanma dönemi Filozoflarını da öğrenmiş ve tanımıştı. Bu Felsefe anlayışı ileri de okul kitaplarına da yansımıştı. 

NOTLAR:

(1) Sinan Meydan - Atatürk ile Allah Arasında ,s. 970. Atatürk'ün Özel Kütüphanesinin Kataloğu, Ankara, 1973. & Şerafettin Turan - Atatürk'ün Düşünce Yapısını Etkileyen Olaylar, Düşünürler, Kitaplar.

(2) Doğu Perinçek - Kemalist Devrim 2: Din Ve Allah, s. 105. 

(3) İlber Ortaylı - Gazi Mustafa Kemal Atatürk , s. 216.

(4) Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, s. 59. & Sinan Meydan - Atatürk ile Allah Arasında, s. 97-117.

(5) 17 Mart 1937'de Romanya Dışişleri Bakanıyla yaptığı konuşma; Özer Ozankaya - Laiklik Atatürk Devrimlerinin Temeli, 177. & Afet İnan - Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, s. 35.

(6) Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, cilt 24, s. 53.

(7) Sinan Meydan - Atatürk ile Allah Arasında, s. 144.

(8) Erol Mütercimler - Fikrimizin Rehberi, s. 1103. Yılmaz Vurkaç, Atatürk ve Kitap, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1985, s.47, aktarılan kaynak: ismet Bozdağ, Atatürk'ün Fikir Kaynaklan, Halkevleri Dergisi, Yıl:9, sayı:99, Ocak 1975, s.13-14

(9) Sinan Meydan - Atatürk ile Allah Arasında, s. 145.

(10) Yılmaz Özdil - Mustafa Kemal, s. 348.

(11) Erol Mütercimler - Fikrimizin Rehberi, s. 804. Mustafa Kemal, Eskişehir-İzmit Konuşmaları (1923), 'İzmit Halkla Yaptığı Konuşma 18 Ocak 1923', s.215.

(12) Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, c. 29. s. 125.

(13) Doğu Perinçek - Kemalist Devrim 5: Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları.

(14) Hasan Aydın - İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu, s. 276.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...