Ana içeriğe atla

Câhiliye Devri: Sünnet

 

Câhiliye Devri: Sünnet

Sünnet’in islâma girişi, Câhiliye Devri’nden olmalıdır. Bu gayet doğrudur. Fakat Câhiliye Devri’nde ki toplum bunu nereden almıştır? İşte bu sorudur. Meselâ Arap toplumunu etkileyen Yahudiler de “Sünnet” vardı.

Fakat ilginçtir ki Sabiîler sünnet olmayı “kirlenmek” olarak nitelerler. Ve Sabiîlikte de Arap toplumunda yeri olan bir inançtır.

Fakat Câhiliye Devri’nde Araplar, erkek çocukları hatta kız çocuklarını da sünnet ettiriyorlardı. Yani İslâm daha yokken Araplar sünnet oluyordu. (1)

Kulak verelim: “Sünnet, eski Arabistan’da yaygın olarak tatbik edilmekteydi.İslam öncesi Arap şairlerinden İmruu’l-Kays (v.540) Divanında, Bizans İmparatoru’nu sünnetsiz olduğu için ayıplamaktadır. Bu durum, İmruu’l-Kays’ın sünnetli olduğunu, hıtanın Araplar arasında yaygın bir adet olduğunu ve sünnet olmamanın ayıp karşılandığını göstermektedir.”

Eski arap kâvmînin sünnet olduğunu İslâmın kendi kaynaklarından Buhârî bile kaydetmektedir. Yani asıl soru şu olmalıdır o zaman: Peki islâm yenilik olarak neyi getirmiştir? Sadece Arap geleneklerinle oluşturulmuş bir inanç..

Tanrı herhâlde Arap geleneğini çok seviyor ve benimsiyor. Çünkü ne zaman bir topluma peygamber yollasa da (İbranî ve ya Arap) onların eski dinlerinden geleneklerinden arınması ve terbiye edilmesi için yollasa da, o geleneği hemen alıveriyor. Koskoca Tanrı’yı yoksa manipüle mi ediyorlar?

Meselâ bir anlatıma göre Muhammed’in dedesi, Muhammed’i sünnet ettiriyor. Fakat o zamanlar islâm yok. Biliyorsunuz Muhammed henüz 40 yaşındayken islâm peygamberi görevine erişmiştir. Henüz daha o zamanlar Câhiliye devridir. Ve Muhammed’te peygamber olana kadar Câhiliye devri’nde yaşamıştır.

Tüm kaynaklar Câhiliye Devri’nde sünnet yapıldığını doğrulamaktadır. Zaten şaşılacak bir şey yok. Sünnet her çoğrafya da illa ki görülen bir ibâdet türü. Meselâ, taa Amerika’da ki Aztekler de “Sünnet” olurlarmış.. Sünnetle ilgili türlü ritüelleri de gözden kaçmaz. Sünnet derisiyle ilgili aynı islâmda ki gibi işlemler yapmaktadırlar. (3)

Fakat Sünnetin kökeni Mısır’a dayandıranlar var. Bu çok normal. Fakat Kadim Anadolu halklarında da sünnet olduğu bilinmektedir. Fakat Tevrât, direkt Sünneti “Mısır”dan almıştır. Mısır’da sünnet geleneğinin olduğunu tarihi kanıtlar kanıtlamaktadır.

Meselâ Hz.Mûsâ Sünnet’i, Mısır’dan almıştır. (4) “Klasik kaynaklar sünnetin Mısırlılar ve Etiyopyalılarla başladığı ve daha sonra Yakın Doğu’nun diğer bölgelerine ve Karadeniz’de Kolkhis’e kadar yayıldığı konusunda mutabıktırlar.” (5)

İslâm’da sünnet emreder. Yani İslâm’da ki Sünnet’in kökeni, Câhiliye Devri’nden başlayarak, Mısır’a kadar gitmektedir.

Herhâlde daha fazla kaynak vermeye, ayrıntıya girmeye gerek yok. Büyük resmi önünüze serdim.


NOTLAR:

(1) Abdurrahman Okuyan — Arap Yarımadası’nda İslâm Öncesi Dinî Yapı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 108, İlâhiyat, 1/2008. s. 1–28. & Neşet Çağatay — Arap Tarihi Cahiliye Çağı, s. 99.

(2) Ali Osman Ateş — İslâm’a Göre Cahiliye ve Ehl-i Kitab Örf ve Âdetleri, s. 268.

(3) Ali Narçın — A’dan Z’ye Aztek, s. 377. & Heinrich Wallnöfer — Azteklerin Unutulmus Tedavi Yöntemleri, s. 62.

(4) Sigmund Freud — Musa ve Tektannlı Din, 40.

(5) Jan Assmann — Mısırlı Musa — Batı Tektanrıcılığında Mısır’ın İzi, s. 207.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık