Ana içeriğe atla

"mernis dataları"nın çalınmasının siber zorbalığa katkıları

“mernis dataları”nın çalınmasının siber zorbalığa katkıları

Bildiğiniz gibi Mernis dataları 2010'larda çokça bahsedilen ama önemsenmeyen bir şeydi. Ama 2020'li yıllarda da datalar sızdırıldığı vâkit buna tepki baya büyük oldu.

Bir devletin datalarının çalınması büyük güvenlik açığı olduğu gibi, uluslararası camiada da Türkiye dalgası konusu oldu.

Tüm bilgilerimiz başkalarının elinde, internet ortamında; isteyen herkesin ulaşabileceği noktada. Bu noktada halkın güvenliği büyük derece tehlikeye girdi.

Bakınız:

Uluslararası haber sitelerinden edinilen bilgilere göre; geçtiğimiz pazar günü, 2010 yılından önce çalındığı düşünülen yaklaşık 50 milyon vatandaşa ait temel kimlik bilgilerini içeren 7 GB büyüklüğünde bir veri tabanı Romanya kökenli bir siteye yüklendi. Romanya merkezli siteden ise dünyanın dört bir yanına dağıldı.” (“50 milyon vatandaşın kimlik bilgileri internette!”, Sözcü, 6 Nisan 2016)

Eski Başbakan Binalı Yıldırım’a göre önemsiz bir şeydi Mernis Datalarının sızdırılması. Çok önemsiz!

Değil mi?

Hâlâ sızdırılmalar olduğu biliniyor ve görülüyor. Bunlarla farklı şeyler ve önemli şeyler yapılabildiği biliniyor. Yani ben bu konulara girmiyorum zâten uğraşmışta değilim.

Gelgelelim, siber zorbalık olayına.

2010 datalarının sızdırılmasından sonra, internette düşen 2010 datalarını herkes indirdi ve kullandı belli amaçlar için bundan biri siber zorbalık içindi.

Bu datalar 18 yaş küçük çocukların eline geçti ve kendi akranlarına, büyüklerine ve ya küçüklerine zorbalık yapmaya başladılar.

Çünkü datalara sorgu gönderiyor ve geri alıyorlardı. Yani; Benim adımı, soyadımı, doğum tarihim gibi genel bilgilerimi bilen kişiler TC Kimliğime uluşabiliyorlardı. Hâlâ böyle.

Bu da internette siber zorbalığa sebebiyet verdi, meselâ:

  • Adreslere gönderilen binlerce sipariş,
  • annelerini arayıp küfür etmeler,
  • ailelerin fotoğraflarıyla dalga geçmeler ve yaymalar,
  • evini taşlama,
  • ya da üstüne şirket açma olayları vesâire..

Bu olaylar internette takılan çocuklar için kâbus hâline geldi. Gerçektende öyleydi. Bu data ve sorgu programı elinde olan, gıcık olduğu birinin adından ve soyadından, gerekirse doğum tarihinden her şeyini çıkarabiliyordu.

Hâlâ daha dataların sızdırılması olayı sürüyor. Fatih Portakal, 2022 Nisan’ında yaptığı bir konuşmasında “İddia değil gerçek, bilgilerimiz çalındı” demişti.

Ayrıca kendisinin bilgilerinin çalındığının, kendisinin aranıp tehdit edildiğini de söylemişti.

Yani bilgilerimiz bu modern çağda, herkesin elinde!

Bilginin, datanın çok önemli olduğu, güvenlik açığı olduğu bu dönemde Türkiye’nin düştüğü hâle bakın!

***

Yetkililerin hâlâ bunla ilgili yaptığı bir şey yok.

Halkında tepkisi yok. Çok önemli bir konu bu.

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti kendi datalarını koruyamıyorsa, o zaman datasını internette yüklemeyecek.

Kimse sizin yüzünüzden zorbalığa uğramak zorunda değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır...

Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu

 Türkiye, Filistin ve Araplar: Kıbrıs Sorunu Bu konu, Filistin’in şuanki devlet başkanı olan Mahmut Abbas’ın, Rum Yönetimi’ni desteklemesiyle başlamıyor. Irak, 1957'de Yunanistan Devleti’yle görüşüp Kıbrıs’la ilgili ortak hareket kararı almışlardır. Aynı yılın Aralık ayı’nda gerçekleşen Birleşmiş Milletler toplantısında Kıbrıs Sorunu’nda Türkiye’ye karşı oy kullanırlar. Irak bununla da sınırlı kalmaz, Yunan desteğini almasıyla birlikte Türkiye’ye karşı Petrol borcunu da ödemez. (Musul Vilayeti’den gelen %10'luk Petrol geliri.) Ayrıca Türkiye’nin çoğu Projesine de karşı çıkar. Komünist Sovyetler Birliği yanlısı bir devlet kuran Suriye ve Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti), Türkiye’ye karşı bir rakip hâline gelirken, Sovyetlerin Türkiye’yi kıstırma politikasına destek verirler. Türkiye bu durumda İsrail’le ilişkilerini sıkılaştırır fakat Türkiye bu durumda bile suçlu hâline gelir. Hiçbir konu da Türkiye’yi desteklemeyen ve Türkleri yok etmek için gâvuru-Yahudi’yi bile destekleyen...

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık...