Ana içeriğe atla

Seçim basiretsizliği ve Atatürk’ün Önemi

 

Seçim basiretsizliği ve Atatürk’ün Önemi

Seçimin basiretsizliği bilinçli bir vatandaşın kaldıracağı gibi değil.
Onlarca seçim kaybetmiş anamuhalafetinin başı, ancak Türkiye’nin düştüğü kötü durumla beraber ancak seçilme imkânı edinmiştir.
2 seçkin ve popüler aday varken kendisi adaylığının dayatması da, ilk defa eline bir umut geçmesindendir.
Halkın en temel sorunlarını, günlük siyaset malzemesi gibi kullananlar;
bunu sanki büyük bir şeymiş gibi birde övüne övüne, yaylana yaylana söylüyorlar!
İktidarın en büyük sorunları görmezden gelip, ana muhalafet partisininde bunu sanki;
millete bir nimet, millete bir sadakata gibi, büyük bir başarıymış gibi sunmasıda,
onların iktidar kadar kibirli olduğunu gösteriyor.

Ana muhalafetin ilk defa seçim kazanma olasılığı yüksekte olması,
ana muhalafetin hâl ve tâvırlarını da etkiledi.
İktidar partisi ise CHP’nin her zaafını kendi lehine çevirerek, siyasetini gayet iyi sürdürüyor.
Fakat unuttuğu bir şey var; ekonomi.
Ekonomi halkı ilgilendiren en temel problem.
Halkın canı yanarsa, iktidarında canı yanıyor.

Onlar güllük-gülistanlık siyasetine, malzeme arayıp; halkın fikrini dışlarken,
aslında halkın onlara oy vereceğini, onları aslında o koltuklara getirenlerin ‘halk’ olduğunu unutuyorlar!

Oy almak için yapmayacakları şey olan bu partiler,
milleti anlamaktan uzak, milletin isteğini yerine getirmeyecek kadar kibirliler.

Onlar sadece kendilerini ve kendi ceplerini önemsiyorlar!
Ne Dininiz, 
ne Milletiniz, 
ne Türklüğünüz, 
ne İşçiliğiniz (emekçiliğiniz),
ne de ezilmeniz; iktidar ve muhalafet partilerini ilgilendirmiyor!
Onlar sadece sizi “vatan, millet, sakarya” edebiyâtı ile kandırmaya çalışan şeytandan başkaları değiller!
Şeytan, o mekkede taşladığınız, korunmak için dûâ okuduğunuz şeytan var ya;
bir vücuda bürünmüştür!

Kendilerini; İslâmcı-Osmanlıcı, Atatürkçü-Sosyalist, Millîyetçi-Türkçü
ilân eden partilere bakın!
Her ekranlara çıktıklarında kendilerinin bile inanmadığı sözleri sarf ederken,
milleti kandırırken, aç yoksul kalmasına izin verirken; atalarını mı örnek alıyorlardı?
Hayır. Hayır! 
Onlar bu fikirleri sadece kendi iktidarları için bir araç olarak kullanıyorlardı!
Onlar için bu fikirler sadece kendilerini tahtta tutmak için bir nimetti.

Yıllarca; Partiler sanki kendi tarihileri değilmiş gibi;
Atatürk’ü kötüleyip, bir yandan Osmanlı’yı alaşağı eden sözler sarfedip;
“ama biz millîyiz”! Lafını ediyorlar!

Osmanlıcı olmak, Osmanlının vârisi olan bu ülkeden intikâm mı almaktır?
Millîyetçi olmak, bu ülkeyi aç bırakan partiyle birlik mi olmaktır?
Atatürkçü olmak, Atatürk’ün bütün ilkelerini ezip geçmek midir?
Sosyalist olmak, bu ülkeye düşman olan herkesi kucaklayıp Türk milletine düşman mı olmaktır?

Osmancılıyı sevmeyi, gericilik;
Millîyetçiliği, ırkçılık;
Atatürk’ü sevmeyi, faşisitlik,
Sosyalist olmayı, anti-Türkizm olarak görüyorsanız, sizde bir sıkıntı vardır işte!

Bu ülkenin, her fikrinin tek amacı niye Türk milletinin varlığı ve onun refahı değildir de;
sadece onu kötülemek, onu asilime etmek, intikam almaktır?

Diğer milletlere gelince, hak ve özgürlük diye bağıranlar, fakirlik edebiyâtı yapanlar;
neden o fakir ailenin çocukları olan Türk askerleri,
PKK tarafından şehît edilirken niye sessiniz çıkmıyor?

Madem hak ve özgürlük ise, diğer milletleri düşünüyorsunuzda niye Türk varlığını düşünmüyorsunuz?
Neden Türkleri öldüren, onları katleden kişileri savunuyorsunuz?
Sosyalist falan değilsiniz. Gayette faşistsiniz!

Diğer milletlere ve devletlere gelince toz kondurmayan siz Sosyalistler!
Aptaldan öteye gitmezsiniz.

Sosyalistlerin ikiyüzlülüğü:
- Türkiye’de diğer tüm milletlerin adını saymamızı isterler fakat “Rusya ve Çin’de Türkler var!” dendiğinde “Susun pis faşistler” derler. Bunların ikiyüzlülüğü apaçık ortadayken, ne “halk sömürgesi” ne de “halk kurtuluşu” olabilir.
- “Türk” adını yok sayıp Türk milletine psikolojik olarak bir mesaj vermek isterken, kendileri Amerikan markalı Macbook’ları ile Amerikan emperyalizmi ile savaştıklarını öne sürüyorlardı.
- Yok işçilikmiş, yok emekmiş diye tutturup, her mikrofunu eline aldıklarında; “İşçileri savunacağız” diyenler, hayatlarında çalışmamış, emek vermemiş kişiler. Hem bir milleti yok sayanlar, işçiyi mi düşünecekti? Bu kadar saf olmayın.
- Bir totem olarak gerektiğinde kullanılmasını gerekli gördükleri Atatürk içinde etmedikleri laf, hakaret, küfür yokken; meydanlarda sırf Atatürk Sömürgesi yapmak için, her laflarında Atatürk’ü de kullanmayı ihmâl etmezler.
Sizce bu kadarı yeterli değil midir?
- Amerikan emperyalizmine düşman olduklarını ve işçi haklarının öneminden bahsederler fakat kendileride emperyalist olduklarını söylemezler.

Osmanlıcıların ikiyüzlülüğü:
- O yaranmak için kötüledikleri Atatürk o yobaz Osmanlıcılardan daha Osmanlıcıydı. 1. Dünya savaşında Osmanlı’nın 6 cephesinin 3'ünde Atatürk savaşmıştı? Tüm hayatını Osmanlıyı savunmak için savaşmış bir adama iftira atmaktan çekinmediler.
- Osmanlı’yı sadece savaş makinesinden ibaret gösterip, kültürü-medeniyetini yok sayanlarda kendileri.
- Türk milletinin tarihte ne kadar büyük olduğu hikâyesini ballandıra ballandıra anlatıp, milleti açlığa-yoksulluğa, çaresizliğe itenlerde kendileridir.
- Osmanlıcı olduklarını ve Osmanlıyı savunduklarını söylerler fakat Osmanlı’ya ihanet eden Arapların “Osmanlıya İhanet Gününü” kutlarlar.
- Türk’ü müslüman olmadan önce “canavar”, “şerefsiz” olarak nitelemişlerdir. Türk oysaki Müslüman olmadan önce, Müslüman olduktan sonraki topraklarının ve medeniyetinin binlerce katını, dünyada temsil ediyordu!

Atatürkçülerin ikiyüzlülüğü:
- Atatürk’ü sadece kendi kalıplarına çekmek isterler. Aynı “Osmanlıcı Atatürk”, “Komünist Atatürk”, “Turancı Atatürk” gibi. Onlardan daha beterlerdir.
- Atatürk kendisini kutsallaştırmadığı hâlde ve dinleri eleştirdiği hâlde; Atatürk’e sanki erişilemez bir güç, aşılamaz, yanılamaz bir put gibi gördüler.
- Atatürk’ten nefret ettiren en büyük oluşumda kendileridir. Atatürk adı altında yaptıkları söylemleri ve eylemleri, Atatürk’ü yanlış tanıtmaya mâl olmuştur. Ve halk arasında Atatürk düşmanlığı arttmıştır.
- Atatürk’ün hiçbir görüşünü bilmedikleri hâlde Atatürk’ü “Nâmâz kılan bir Müslüman”, “Solcu bir adam” yapıyorlar? 
- Atatürk’e sanki ilâh gibi tapan bu kişiler, Atatürk’ün hakkındaki gelişimlerinde önüne geçmişler ve İslâmcılar ve Osmanlıcılar kadar Atatürk’e zarar vermişlerdir.
- Atatürk batıcı olmadığı hâlde, Atatürk’ü batıcı gibi göstermişlerdir.

Millîyetçilerin ikiyüzlülüğü:
- Türk milleti aç ve yoksulken, nasıl oluyorda; Millîyetçilik ve Turancılık bekliyorsunuz onlardan? Eğitimli ve karnı bir tok nesil anca yeni düşüncelere önderlik edebilir.
- Hayatları boyunca tek dertleri, Türk’üz demek olan bu oluşumlar; gerçek Türk millîyetçiliği ruhuna ihanet etmişlerdir.
- İşçi hakları denildiği zaman ‘sosyalistlik’, halk dendiği zaman ‘o neymiş bre komünist!’ demeleri aslında ne kadar eğitimsiz ve cahil olmalarından kaynaklanmaktadır.
- Türkiye’deki millîyetçiliğe hiç bir katkıları olmadıkları gibi, Türk millîyetçiliğine darbe vurmaya çalışmışlar ve Türkçülüğü alaşağı etmeye kalkmışlardır. Fakat yükselen yeni gençlikte ideolojisi ne olursa olsun ‘Millîyetçilik’ kavramı yeni dünyaya karşı kendini savunma olarak görmüşlerdir.
- Türkçülüğün gelişime katkıda bulunmayan sözde ‘Türk millîyetçileri’, Türklüğü sanki islâmın bir alt kolu, ırkçılığın odak noktası olarak göstermişlerdir. Bu yüzden halk tarafından küçümsenmiş ve daha çok millîlik içerdiklerini düşündükleri, “Atatürkçülük ve Osmanlıcık” ideolojilerine sığınmışlardır.
- Türkçülüğün kökenini ve şanlı Türk tarihini anlatmaktan yoksun olarak Türk millîyetçileri, sadece Türkçülük Tarihi: Gökalp ve Atsız’dan ibaret görmüşler ve Türkçülüğü tek bir sabit noktaya yönlendirmeye milleti zorlamışlar ve böyle manipüle etmişlerdir. Türk tarihini ise, Fatin, Yavuz hayatı şu, Selçuklu var da işte.. Ha bide Göktürkler var tarihte demekten ibaret görmüşler, Türk çocuğuna kendi tarihinde ne kadar şanlı bir tarihe sahip olduğunu anlatmaktan âciz kalmışlardır.
- Türkçülüğün kökenlerinde; İslamcılık, komünistlik-sosyalistlik, liberalistlik, osmancılık, olduğunu her zaman gizlediler. Onlar için büyük tehlikeydi. Türkçülerin bir zamanlar ayrı fikirlerde oldukları hâlde birbirlerini kurtardıklarını, birbirlerine destek çıktıklarını anlatmadılar! O yüzden komünizm yükselişinde millîyetçilik etkisi yoktu.

İkiyüzlülükleri bundan mı ibaret? Hayır.
Kesinlikle hayır!

bir Türk hangi ideolojiye ve dine inanırsa inansın;
Türk milletinden olduğunu unutmamalı. Türk millîyetçiliği, emperyalistlik değil; Türk varlığını korumak için bir nedendir.

Atatürk kim miydi?
O sizin dar görüşlerinize ve o aptalca uydurduğunuz fikirlerinize sığmayacak bir liderdir.

Atatürk, 6 ilkenin kendisidir.

Anti-Emperyalisttir.

Türkçüdür. (6 ilkesindeki “Kürt Millîyetçiliği” mi?) Daha çok Yusuf Akçura tarzı Millîyetçilik tarzını benimser.

Yerine göre düşünceleri sosyalistlik, liberalistlik içerebilir.

Dini kullanmayı lüzum görmez, edebiyatta ve tarihte din düşmanlığı yazılı olarak kayıtlıdır. Ama gerçek hayatta din düşmanı değildir. Çünkü bu din halkın dinidir. Camiileri bilinenin aksine yıktırmamış, yaptırmıştır. Bunla ilgili bolca kaynak ve görüntü mevcuttur.

Materyalist biridir, maddecidir. Gerçekçidir, hayalperest değildir. Fizik kurallarını önemser.

Darwinist biridir, Darwin teorisini kabul eder ve onu bastırdığı okul kitaplarında uzunca açıklamaktan geri kalmaz.
Batıcı değil, medeniyetçidir. (Kendi el yazılarında Batı’ya karşı aşağılayıcı hakaretlerini görmediniz mi yoksa?)

Fransız tipi değil, Türk tipi lâiklik. (Atatürk kendi yazılarında, Lâikliğin Türklerin en eski çağlarından beri var olduğuna inanıyordu. Bunun en somut örneği olarak: Halife’nin yetkilerini alan Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’i gösteriyordu.)

Türk’ü diğer milletlerden aşağı değil yüksek görürdü. (Tabiî tarihî olarak gururlanırdı.)
Daha anlatmama gerek mi var?
En kapsamlı Türk Tarihi onun döneminde çıktı.
En iyi Türkologlar onun döneminde Türkiye’de bulunuyorlardı.
Türk Tarih ve Dil Kongrelerini düzenleten,
Türk tarihiyle ilgili her şeyi araştırtan; hattâ Mu Kıtasına ve Kızılderililerle ilgili özel araştırmaları olan bir adam..

Onun yaptıklarını siz unutursunuz, ama tarih unutmaz!
İşte bu yüzden Atatürk! 
Atatürk, bizim güneşimizdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yıldırım Beyazıd ve Emir Timurlenk Savaşı

YILDIRIM BEYAZID VE EMİR TİMUR LENK SAVAŞI Ankara Savaşı (28 Temmuz 1402) Cengiz Han'ın vârisi olma iddiası ile çıkan Emir Timur. Beyazı'dın egemen olmasını kabul etmiyor. Onu küçümsüyor. Timur'un tahtını ele geçirmek için isyan başlatan   ve Timur Hindistan seferinden gelince bizzat kendisi tarafından kovulan Diyarbakır Beyi İlhan Ahmet Celâyir, Osmanlı'ya sığınmıştı. Epey Timur ve Beyazıd'ın arası gergindi. Fakat Timur kendi ırkından, dininden olan Osmanlı’ya saldırmak istemiyordu.   Timur’a tabî olan Mutahharten’ın ailesini Bursa’ya esir olarak gönderen Beyazid ile Timur’un arası açılmıştı.   “ Timur, kendisini sadece dünya üzerinde ulaşabileceği yere kadar hırsını doyurmak için Allah tarafından gönderilen “Allah’ın kulu” olarak değil, Türk halkının da gerçek ve tek temsilcisi olarak görüyordu. Yörüklerin bol paçalı şalvarları içinde, başında yüksek keçe başlığı ile tam bir Türk gibi giyinirdi.. Sarayı’nda sadece Türkçe konuşulur ve Türkçe yazı yazılır

Atsız'ın Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı

  Atsız'ın; Atatürk, Kemalizm ve Cumhuriyet Düşmanlığı. "Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur  Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim." (1) CHP'de boş kavga var diyen bir çok Atsız taraftarları, aslında Mustafa Kemal ve Atatürk'ü ayıran Atsızı niye göz ardı ederler?  Atsız Kemalist düşmanı olmak bir yana, Atatürk düşmanıdır. Devrim düşmanıdır. Sözlerine bakınız: "Bu millet, tutsak Türkleri kurtararak en büyük Türkiye'yi (yani Turanı) kurmak için de sınırlara koşabilir. Fakat onların Kemalist prensipleri için kılını bile kıpırdatmaz. Hatta Kemalizm'in çığırtkanları bile Kemalizm uğruna ölmez." (2) Kemâlistleri ve Atatürk'ü "dönme, mason" olduğunu belirtiyor: "Irkçılığın aleyhinde bulunanlar Türkçülüğün düşmanı olan dönmelerle, masonlar ve Halk Partililer yani Kemalistlerden ibarettir." (3) "Çünkü Kemalizm de dönme ve devşirme olmak kabahat değildir. Fakat Kemalizm yapmak isterken mi

Kürtler ve Medler

KÜRTLER VE MEDLER Kürt Tarihçilerin çoğu kendini Medlere dayandırır. Kürt dilinin gelişmesinde Medlerin rol oynadığını söylerler. (Minorsky - Kürtler, İslam Ansiklopedisi, VI. cilt, s. 1089-1114) Ve Medlerin torunlarıdır. (Amir Hassanpour - Kürdistanda Milliyetçilik ve Dil; s. 120.) » Kürtlerin tek kurduğu ulusal devlet olarak Medler İmparatorluğunu kabul ederler. (Wadie Jwaideh - Kürt Miliyetçiliğinin Tarihi , Kökenleri ve Gelişimi, s. 17.) » Ve bazı Kürt Tarihçilerde şöyle savunur: “bütün tarih boyunca Medleri Kürtlerden ayrı gösterecek bir hadise bulamazsınız.." (Zinnar Silopi - Doza Kurdistan; s. 9.) » Medler proto-Kürt’tür. (Philip Kreyenbroek & Christine Allison - Kürt Kimliği ve Kültürü, s. 25.) » “Dolaylı değil doğrudan Kürtlerin Medlerle bağlantıları vardır.” (Ali Hüseyin Kerim - Balkan Yarımadasında Kürtler, s. 49.) Medlerin İmparatorluğunu yıkan, Perslerdi. (William Aegleton - Mehabad Kürt Cumhuriyeti; s. 18.) Ve şunu söylemektedirler: Medler yıkıldık