Erken Seçimin Üç Adayı Siyasal İslâmcı Kökenli
Bu zamanlarda Erken Seçim konuşulurken, en çok atladığımız nokta bunların hangi kökten olduklarıdır.
İmamoğlu’nun adaylığı henüz tartışılsa da, aday olacağı hususunda Mansur ile aynı dengedeler. Ve de, Mansur Yavaş’ın geldiği kökenin Türk-İslâm sentezciliği olduğunu da unutmayalım.
Millîyetçi Çalışma Partisi ve MHP bünyesinde bulunmuş Yavaş’ın, bu Partilerin islâmcılığını alması muhtemeldir. Ama görüyoruz ki kendisi aynı Akşener ve Özdağ gibi millîyetçi görüşlü. Çünkü bunlar Türk-İslâm sentezcileri. Bunu ne kadar inkâr etseler de Özdağ’da köken itibariyle böyledir.
Fatih Erbakan, adaylığını resmen açıkladı. Fatih kimdi? Necmettin Erbakan’ın oğlu. Zamanında Necmettin Erbakan; Millî Nizam, Millî Selamet, Fazilet, Refah Partilerinin kurucusuydu.
Syn. Cb. Recep Tayyip Erdoğan’da bu kökenden gelmekteydi. Selamet, Refah, Fazilet partisinde bulunmuş olan Cumhurbaşkanımız, Erbakan ile samimiydi. Partisinin öncüsü Fazilet Partisiydi. Birçok siyasetçi de buradan geçmişti ki, kendisi de bir Fazilet Partisi siyasetçisiydi.

Biliyorsunuz ki görüş olarak Erbakan ile Recep Tayyip Erdoğan’ın düşünceleri aynıdır. Fakat ilk başta, AKP hükûmeti, Batılı görünmek sûretiyle bir maske takmıştı. Ama köken itibariyla kabinesi hâlâ Siyasal İslâmcıydı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek buna örnekti. Kadroları bu kökenden geliyordu.
Sonradan Türk-İslâm Sentezcileri olan MHP ile ittifak kurdu. Bu aynı zamanında Adalet Partisi, Selâmet Partisi ve MHP’nin ittifak ortaklığına benzer.
Gelgelelim İmamoğlu’na, kendisi ANAP kökenli. ANAP’ın kurucusu Özal ise yine Siyasal İslâmcı kökenli ve 80 darbesinden önce Millî Selamet Partisi üyesiydi. Başbakan Müsteşarıydı.
80 darbesinden sonra, ANAP’ı kurmuştu ki, bu dinci köken orada görülmüştür. Özal, bir siyasal islâm pratikçisiydi ve her konuşmasında bunu kullanmayacak kadar akıllıydı ki, birçok tarikatla da bağı vardı.
İmamoğlu bu kökten gelmekteydi. Muhafazakar ama batılı tarzı benimseyen, siyasal islâmcılardı.
İmamoğlu’nun durmadan kur’ân okuması, buna bir örnektir:
“Ekrem İmamoğlu Eyüp Sultan Camii’nde Yasin suresini okudu”
“Ekrem İmamoğlu taziye evinde Kur’an-ı Kerim okudu”
“Ama canım kur’ân okumasın mı, bu adam gâvur mu? Müslüman bu..” Diyecekleriniz vardır evet, müslüman ama sırf AKP, dincilik yapıyor diye kendisi de aynısını yapıyor.
Ayrıca, aynı dinci köktenciler gibi, Kur’ân’ın Türkçe okunmasına karşı ve Arapça okunmasını istiyor: “Kuran Arapça okunması gerekir.” (Independent, 24 Ara 2020.)
Bir siyasal islâmcı gibi, Türk adından kaçındı ve İstanbul’un hiçbir tarihle alakası olmayan ırkların şehri olduğunu söyledi ve niteledi: “Bu şehir; Kürtlerin, Alevilerin, Boşnakların, Ermenilerin, Süryanilerin şehri.” (13 Şubat 2024)
Resmen Türklere karşı bir ırkçılık güttü. Aynı Siyasal İslâmın getirdiği bir gereklilik gibi. Onlar da öyleydi. Türk’ün toprağında hak iddiasını azaltmak için farklı ırklarında hakkı var teorisine gitti ve Türklerin ülkesinde Türkleri yok saydı. Ve seçimi aldı.
Rakibi, Murat Kurum’da aynı şekilde konuşmalara imza atmıştı. O konuşmayı bulmak için araştırma yapıyorum fakat sanki kasıtlı olarak Kurum’un sözleri silinmiş gibiydi.

***
Yani sonuca gelecek olursak, Erdoğan — İmamoğlu — Erbakan adaylığı durumunda bir Muhafazâkar Adaylar söz konusu olacak.
Çünkü üçü de anlattığım gibi: Siyasal İslâm, Muhafazâkar ve Millî Görüş kökeninden gelmektedir.
Üç aday, aynı ideoloji.
Yorumlar
Yorum Gönder