Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkler olmasaydı, ‘Allah’ adı var olmazdı.

Türkler olmasaydı, ‘Allah’ adı var olmazdı. Birileri çıkıp, “ Allah bizi sınıyor ” diyor. Peki niye bizi sınasın? Diğer zengin Müslüman ülkeler dururken, Müslümanları (sözde) katleden İsrail devleti dururken, refâh içerisinde yaşayan Hristiyanlar varken, Neden “ Türkiye ”? İşte konu bu! Bizle dalga geçiyorlar. Allah’a biz ne yaptıkta bize böyle felâketler yollasın? Terör Sorunu, Yangın, Ekonomik Kriz, Deprem, Sel vs.. Bazı hocalarda çıkmış Halil Konakçı gibi, Türklerin en acılı günlerinde “ Günahlarınıza kefâret ” diyor. Bu hocayı da herkes alkışlıyor. Biz sosyal medya’da bir şey yazarken, paylaşırken o acıyla ne dediğimize dikkat ederken; bu hoca, halkla dalga geçiyor, alay ediyor! Bakın sözlerine: “ Bu bize toplu halde kefaret olacak. Bu deprem, bu acılar, bu kayıplar, bu tahammül edilemez yokluklar, günahlarımıza kefaret olacak ve İslam’ın galibiyetine bizi daha hızlı götürecek. ” (YeniçağGazetesi, 11 Mart 2023) [Sesli konuşmasını, Youtube’dan bulabilirsiniz.] Bu söze ne denir ki,

Akşener niye haklı?

Akşener niye haklı? Fanatik Kılıçdaroğlu CHP’lileri, Akşener’e saldırırken aslında savundukları tezler çok saçma. Eğer Ankara ve İstanbul Büyükşehir Başkanları aday olmazlarsa, zâten iktidar tarafından ezilen bu Belediye Başkanları, istifa edip aday olurlarsa aslında merkezî hükûmet kendileri olacaklar. Yani AKP’nin baskısından kurtulacaklar. Akşener niye haklı? Konuşmaları mantıklı. Anketlerde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun oy oranları yüksekte çıkmakla beraber, halk arasında özellikle gençler arasında en tercih edilen liderler. Kılıçdaroğlu genel başkan rolünde aday olmak istiyor fakat çok seçim kaybeden ayrıca yaşlılığı ve halktan aldığı tepki dolasıyla pek sevilmeyen biri. Akşener’in sözleri şunlar: “ Cumhuriyetimizin yıpratıldığı değerleri için, tarumar edilen demokrasimiz için, paranga vurulan hürriyetimiz için, büyük bir mücadele verirken ”, “ Milletlerin talebini hiçe sayanlardan değil ”, (Mansur Yavaş ve İmamoğlu’na çağrı yaparak): “100. Yıl önce olduğu gibi bu günde vatan

Türkçülük Akımında Birleştirici Figür: Cengiz Han

Türkçülük Akımında Birleştirici Figür: Cengiz Han Cengiz Han, Türk Tarihî içerisinde her zaman birleştirici bir güç olarak kaldı. 19. Yüzyılın sonlarında Türk Tarihi araştırmaları hız verirken, en çok göze çarpan Cengiz Han Figürüydü. Çünkü Cengiz Han korkulan bir hükümdardı. İslâmcılar ve Türkçüler arasındaki en temel fikir ayrılığı da burada kopukluk gösteriyordu. Cengiz Han’ın önemi, Türk-Moğol-Tatar halklarını ve tüm Türkleri tek bir bayrak altında birleştirmesiydi. Cengiz Han’ın aslında tarihsel kişilliği aslında burada başlamaktaydı. Çünkü o birleştirici bir ata figürüydü. Başta Yusuf Akçura olmak üzere, Ziya Gökalp, Ahmed Ağaoğlu, Rıdvan Nafiz gibi aydınlar; şiirlerinde, konferanslarında ve yazılarında Cengiz Han figürünü işlediler. (1) Türk Tarihînde “ Cengiz Sorunu ” Cengiz Han, Osmanlılar ve İslâmcılar için her zaman eleştirilen bir hükümdar olmuştur. 19. Yüzyılın ikinci yarısına kadar ders kitâplarına adı girmeyen bu hükümdar, Cumhuriyetle birlikte ivme kazanmıştır. Cengiz H

"mernis dataları"nın çalınmasının siber zorbalığa katkıları

“mernis dataları”nın çalınmasının siber zorbalığa katkıları Bildiğiniz gibi Mernis dataları 2010'larda çokça bahsedilen ama önemsenmeyen bir şeydi. Ama 2020'li yıllarda da datalar sızdırıldığı vâkit buna tepki baya büyük oldu. Bir devletin datalarının çalınması büyük güvenlik açığı olduğu gibi, uluslararası camiada da Türkiye dalgası konusu oldu. Tüm bilgilerimiz başkalarının elinde, internet ortamında; isteyen herkesin ulaşabileceği noktada. Bu noktada halkın güvenliği büyük derece tehlikeye girdi. Bakınız: “ Uluslararası haber sitelerinden edinilen bilgilere göre; geçtiğimiz pazar günü, 2010 yılından önce çalındığı düşünülen yaklaşık 50 milyon vatandaşa ait temel kimlik bilgilerini içeren 7 GB büyüklüğünde bir veri tabanı Romanya kökenli bir siteye yüklendi. Romanya merkezli siteden ise dünyanın dört bir yanına dağıldı. ” (“ 50 milyon vatandaşın kimlik bilgileri internette! ”, Sözcü, 6 Nisan 2016) Eski Başbakan Binalı Yıldırım’a göre önemsiz bir şeydi Mernis Dataları nın sız

İktidar'ın Allah'la dalga geçmesi

İktidar’ın Allah’la dalga geçmesi Evet. Diyeceksiniz ki: “ Olur mu öyle şey! Onlar Müslüman, dinli imanlı, ehli sünnet, Osmanlı torunu ” falan filân. Hayır! Hayır. Sizin dininiz iktidarın umurunda değil. Önemli olan o din üzerinden sizi sömürmek. Sömürebilmek. Bakınız size birkaç tane örnek vereceğim. Diyecekler ki benim için: “ Ama sen Müslüman değilsin! Kâfir, zındık, müşrik! Yalan atma! Senin sözün geçersizdir, çünkü kâfirlerin lafına inanılmaz! ” falan filân. Neyse ki kanıtları var her şeyin. Yani bana inanmanıza gerek yok. Ben kanıtlarıyla sunuyorum. Her yazımda da kanıtlarıyla her şeyi temellendiriyorum. Ha kaynak yanlıştır, o yazıyı da silerim, özür yazısı da paylaşırım bunlar ayrı konu. *** Neyse konumuza dönelim, bakalım: Dolar yükseldiği için gelen tepkiler üzerine, Sayın Başkan Recep Tayyip Erdoğan: “ Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var.” (Cumhuriyet, 10 Ağustos 2018.) Türkiye’deki “ açlık ” ve “ sefaletin ” sorumlusu Allah imiş: “ Rabbimiz Kuran’ı Kerim’de ‘Muhakk

Marco Polo dizisine tenkîd

Marco Polo dizisine tenkîd Marco Polo dizisi, beğenerek izlediğim bir diziydi. Gayet sürükleyici olmasıyla beraber, görsel açıdan da güzeldi. Dizi, 2 sezondan oluşuyor ve her sezonu 10 bölümdür. Dizi sonradan Netflix tarafından iptal edilmiş ve yarım bırakılmıştır. Sebebi ise dizinin bütçesinin karşılanmaması. Bütçesi 90 milyon civârındadır. Bunlar bizi ilgilendiren kısımlar değil. Marco Polo dizisine kısa bir tenkîd yapacağız. Tenkîdin amacı, diziyle ilgili önemli yerleri tesbittir. Başlayalım: Kubilay Han, dizi’de; isyâncı küçük kardeşi Arık Buka’nın kafasını keserek öldürüyordu. (bknz: 1. Sezon 2.Bölüm) Fakat normal tarihte böyle değil. Arık Buka, 1266 yılında hastalanarak ölüyor. (1) *** Xiangyang (Şianğ-yanğ) kuşatması’nda, Mancınık fikrinin Marco Polo’dan çıktığını görüyoruz. Müslüman mühendisler geliyor, mancınığı yapıyorlar. Xiangyang Kuşatması Müslüman mühendislerin yaptığı doğru. Fakat Polo’nun o kuşatma da dahi olduğu kuşkuludur. Çünkü “ kuşatma, Çin’e vardığını söylediği yı

Türk Devriminin İdeologu: Yusuf Akçura

Türk Devriminin İdeologu: Yusuf Akçura Yusuf Akçura döneminin en aydın kişilerinden biridir. Onu düzgün anlatmak ve Cumhuriyet tarihinde, Türkçülük tarihinde iyi tanıtmak başlıca vâzifemizdir. Şahsi olarak, kendimi en yakın gördüğüm Türkçülerden biridir. En hayran kaldığımda o’dur. Ne yazık ki Türkçülük tarihinde, Akçura kısa bir özetle anlatılıp, geçiliyor. Bu yanlış. Tamamen yanlış. Yusuf Akçura, Türk devriminin mimarlarından biri. Ayrıca Türkçülüğün manifestosu denecek olan “ Üç Tarz-ı Siyaset ” adlı kitapta onun eseridir. Yusuf Akçura’yı anlamak, Türkçülüğü ve Cumhuriyet ideolojisini anlamaktır. Yusuf Akçura ilk Türkçü partiyi kuran, Türk Yurdu, Türk ocağı gibi önemli yerlerde kuruculuk yapan ve Türkçülüğe yön veren bir aydındır. Öyle basit biri de değildir. Fikirleri sadece birkaç tarih malûmatından ve ya nutkundan değildir. O kendi çağının gerçek bir aydınıydı. Türk Devriminin Programcısı ve Türkçülüğün fikir babasıydı. Bu yazı da büyük Akçura’nın, fikirlerini kısaca nakletmeye ç

Türk bu ülkenin yabancısı..

Türk bu ülkenin yabancısı.. Uygur Türklerinin, Türkiye’de Çin konsolosluğu önünde zulme karşı yaptığı propagandaya veyahût tepkiye karşı polisin sözleri dikkat çekiciydi. Şunu da söyleyim, burada propaganda yapmıyorum; polisi aşağılamıyorum. Bunlar görünen gerçekler. Neyse konumuza dönelim. Bu polis, Suriyeli ve ya Afgan, Pakistanlı kişiler propaganda yaparken, Türkleri bıçaklarken, sosyal medya da dalga geçerken bir şey yapmazken Türk’e gelince hemen çirkefleşiyorlar. Syn. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklama yapıp özür diledi. Bu TÜRKİYE POLİSİ’nin ağzından bir kere bile Suriyelilere küfür, hakaret duymamışsınızdır. Ya da başka bir şey. Ama ne hikmetse, Türk soylu olan herkese hakaret etmeyi, aşağılamayı, çirkeflik yapmayı iyi bilirler. Birde şöyle diyor: “ SİZİ SINIR DIŞI EDERİZ! ” Bu ülkeyi kuran biz TÜRKLERİZ, kimi sınır dışı ediyorsun? Sen önce, vatandaşı bıçaklayan, hırsızlık yapan, yolda yürürken bile bizi korkutan dabbe+dağ ayısı karışımı Afganlıları, Suriyelileri ülkeden k

"Bulgar" Adının Kökeni

“Bulgar” Adının Kökeni Bulgar adı, “ bulgamak ”tan gelir. Anlamı ise “ Karışmak, bulamak ”tır. Birçok yerli ve yabancı Türkolog bu görüşe katılırlar. Mirfatih Zekiyev ‘e göre hemen hemen çoğu Türk kavminin sonunda görülmesi mümkün olan -er, -ar ekleri insanları, kavmi niteliyordu. Bu nedenle kökte bulunan “bolak” (kaynak) yahut “ balug ” (şehir) ile bir bütün olduğu düşünüldüğünde Bulgar adı nehir kenarında oturan halk ya da kentli halk manalarına gelebilir. (1) Ön Türkçede her ikisi de memleket, yurt anlamına gelen “bıl+gor” sözcüklerindentüremiş olabileceği fikri daha akla yatkın durmaktadır. Bulgar adı 5. asrın sonunda ortaya çıkmıştır. (2) Roma İmparatoru Zenon, MS. 482 yılında Doğu Gotları’na karşı yardım istemiştir, işte ilk defa “ bulgar ” adı burada görülmüştür. (3) NOTLAR: (1): Ahmet Turan Türk, “Ünlü Tatar Âlimi Prof. Dr. Mirfatih Zekiyev”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi , S. 2/2, Türkiye 2013, s. 179–202. & Mirfatih Zekiyev, Türklerin ve Tatarların

Regl İzni Cumhuriyet’in İlk Döneminde Verilmişti..

Regl İzni Cumhuriyet’in İlk Döneminde Verilmişti.. “ CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, kadın işçi ve kadın memurlara regl izni verilmesi amacıyla kanun teklifi hazırlayarak, TBMM Başkanlığı’na sundu. ” (Cumhuriyet, 16 Kasım 2022) Kadınlara regl iznin daha yeni gündeme gelmesi.. Utanç verici.. Çünkü tarihimizde kaçırdığımız bir nokta var.. Atatürk, daha 1924'de İzmir İktisat Kongresi’nde regl izni verilmesini istemiş ve maddeye koy(dur)muş. Bakınız: İzmir İktisat Kongresi kararlarının 10. Maddesi: “ Kadın işçilere sekiz hafta doğum, her ay üç gün ay hali (regl dönemi) izni verilecektir. ” (1) 1924 nerde.. 2022 nerde.. 1922'de ilk yasal regl iznini getiren Sovyet Birliği’ydi.  2 yıl sonra da biz ülkemizde yasallaştırmaya başladık.. (2) İşte Cumhuriyeti kuranlar, kadınlara geniş haklar vermişti. Bu da onlardan biriydi. NOTLAR: (1) Metin Aydoğan, Atatürk ve Türk Devrimi, “ Ülkeye Adanmış Yaşam ”, 2, s. 253, 254. Meydan, c.1–2, s. 43–266. (2) “ Regl izni: Hangi ülkelerde uygu

Kâzım Karabekir ve Bolşeviklik

Kâzım Karabekir ve Bolşeviklik Kâzım Karabekir, bolşevik mi değil. Karabekir Bolşevik hayranı mı ? Evet Karabekir’i tanımayanız yoktur. O Kurtuluş Savaşı ’nda Doğu Cephesi kumandanıydı. Cumhuriyet’in ilk muhalefet Partilerinden olan TerakkiPerver Cumhuriyet Fıkrası ’nın da kurucusuydu. Ne yazık ki Karabekir Paşa’yı çok iyi tanıyamadık. Karabekir Paşa’nın farklı şekilde yorumlanması, karşıt ideolojilere dâhil edilmesi, Cumhuriyet taraftarlarında Karabekir karşıtlığı oluşturmuştur. Tabiî ki, Kâzım Karabekir ile Atatürk’ün arasındaki siyasî çatışma, İzmir Suikastı vesâire olsun Kemalizmin başlıca düşmanı olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün “ bolşeviklik ilân etmeyi düşündüğünü ” (1) söylemiş ve kendisinin önlediğini dile getirmiştir. Atatürk’ün buna yanıtı serttir: “ Bolşeviklik.. çok alçakça uydurmak istediği bir hikâye (bana yapıştırmak istiyor). ” (2) Karabekir’in zaferden sonra çıkarılan bir posteri: Ermenistan fatihi ve yetimler babası, muzaffer Şark ordularımızın kumandanı Kâz